(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin kayyum atamalarına ilişkin verdiği grup önerisinin görüşmelerinde "Hukuk devleti" tartışması yaşandı. "Seçilmiş de olsa hiç kimsenin suç işleme, teröre ve terör örgütlerine yardım etme hak ve yetkisi yoktur" diyen AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel'e DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, "Kent uzlaşısı formülümüz size büyük kaybettirdiği için siz burada hukuk eliyle operasyon çekiyorsunuz" diye tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Başarır ise "İçişleri Bakanlığı’nın müfettişlerinin belediyelerinizle ilgili yüzlerce usulsüzlük raporu var. Niye bir sabah onların kapısı çalınmıyor" diye sordu.
DEM Parti'nin yerel demokrasiye yönelik baskıların yarattığı sorunların araştırılması amacıyla TBMM'de verdiği araştırma önergesinde söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek muhalefet belediyelerinde uygulanan kayyum atamalarına ilişkin konuştu. Yüksel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir ve herkesin Anayasa’ya ve kanunlara uyma yükümlülüğü vardır. Seçilmiş de olsa hiç kimsenin suç işleme, teröre ve terör örgütlerine yardım etme hak ve yetkisi yoktur. Yani hiç kimse yargı ve hukuk karşısında layüsel değildir. Suç unsurunun olduğu yerde bunun hesabını soracak olan da yargıdır. AK Parti, yerel demokrasiyi içselleştirmiş, yaşanan darbelere ve çeşitli yöntemlerle demokrasiyi askıya alma gayretlerlerine rağmen her daim milli irade bayrağını yükseltmiş, hukuk devleti ilkesini güçlendirmiştir. Hukuk devletinin en önemli görevi, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini korumak, teröre her türlü desteği sağlayanlarla mücadele etmektir.”
Koçyiğit: "Kent uzlaşısı formülümüz size büyük kaybettirdiği için siz burada hukuk eliyle operasyon çekiyorsunuz"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de AK Partili Yüksel'in Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'yı savunduğunu dikkat çekerek belediyelerine belediye başkanlarının görevleriyle ilgili bir kayyum ataması olmadığını söyledi. CHP ile İstanbul'da yapılan kent uzlaşısının suç sayılmasına tepki gösteren Koçyiğit, "Sen Yeniden Refah’ı, Büyük Birlik’i yanına alıyorsun, ittifak kuruyorsun. Sana helal. Peki benim CHP’yle, sivil toplum örgütleriyle, diğer siyasi partilerle ittifak yapmam, bunu kent uzlaşısı olarak tarif etmem ve bunun sonucunda da İstanbul’da birçok ilçeyi ve İBB’yi kazanmış olmamız niçin bir terör faaliyeti? Siz, 31 Mart seçimlerinde kaybettiğiniz için, kent uzlaşısı formülümüz size büyük kaybettirdiği için siz burada hukuk eliyle operasyon çekiyorsunuz. Hukuku araçsallaştırdınız, seçmene operasyon çekiyorsunuz" dedi.
Yüksel'in "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir" sözlerini eleştiren Ali Mahir Başarır da muhalefet belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasını şu sözlerle eleştirdi:
“Türkiye bir hukuk devleti değil, bunu hepimiz biliyoruz. Bir hukuk devletinde savcı, gözaltı kararı verdikten sonra basın bülteninde iddianamesini yayınlamaz. Biz bunu görüyoruz maalesef ki. Bir hukuk devletinde alt sınırı 1 yıl olan bir suçtan bir gazeteci tutuklanmaz. Bir hukuk devletinde Beşiktaş Belediyesi’nde hiçbir somut delil yokken o belediye başkanı tutuklanmaz. Belediyelerin terörle ilişkilerin ortaya koyuyorsunuz, gelin 1999’dan bugüne kadar okyanus ötesine giden, Fetullah Gülen’le görüşen, ona para yardımı yapan, ona konuşana hakaret eden herkesi yargılayın. Bir komisyon kuralım, tüm belediye başkanlarının bugüne kadarki ilişkilerini ortaya koyalım. Eğer bizim belediyelerimizden herhangi bir terör örgütüne bir kuruş yardım yapan varsa yargılayın, biz de onu partide tutmayız ama bu iş iftirayla olmuyor. ‘Türkiye hukuk devleti’ demesi kolay. İçişleri Bakanlığı’nın müfettişlerinin belediyelerinizle ilgili yüzlerce usulsüzlük raporu var. Niye bir sabah onların kapısı çalınmıyor? Konuşan arkadaşın (Osman Gökçek) babası yıllarca Fetullah Gülen’i övdü.”
Gökçek: "Sizinkilerle ilgili bir soruşturma olduğu zaman siz gitmeyecek misiniz?"
Başarır'ın sözlerine tepki gösteren AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek de sataşmadan söz alarak babası eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in belediye başkanlığı dönemi ve sonrasında geçirdiği soruşturmaları hatırlatarak şunları söyledi:
“Balya balya paralar araştırılmasın istiyorsunuz. Beşiktaş’ta 1 milyar TL’ye satılması gereken benzinliğin 500 milyon TL’ye satılmasının araştırılmasını istemiyorsunuz. Ankara’da tabut ihalelerinde vurgun oluyor, araştırılmasını istemiyorsunuz. İBB’de otobüslerle ilgili olarak yapılan ihalelerdeki vurgunlar araştırılsın istemiyorsunuz. Burası bir hukuk devletiyse, sizin de bir yanlışınız varsa bunların da araştırılması lazım ki Beşiktaş Belediye Başkanı’nıza 38 soru soruldu. 38 soruya bu soruların cevabını bilmediğini, kendi bürokratlarına sorulması gerektiğinin cevabını söyledi. Bu soruları belediye başkanınız bilmezken siz nereden biliyordunuz? Toplum istiyor ki sizin delegelerinizle ilgili konular araştırılsın. Paraya mı satıldı, nereye satıldı bu delegeler? Bunlar araştırılsın.
Melih Gökçek 500 adet soruşturma geçirdi belediye başkanlığı döneminde, belediye başkanlığı bittikten sonra da 20 soruşturma geçirdi. Bu adam soruşturma geçirirken hepsine gidip ifade veriyor da sizinkilerle ilgili bir soruşturma olduğu zaman siz gitmeyecek misiniz? Böyle bir hukuk devleti olabilir mi?”
Başarır ile Gökçek arasında "Melih Gökçek" tartışması
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın hakkında savcılık tarafından net bir yolsuzluk delilinin ortaya konulmadığını belirten CHP Grup Başkanvekili Başarır, milletvekilleri ve tüm belediye başkanlarının mal varlığının araştırılmasını istedi. Osman Gökçek hakkındaki 600 milyonluk malikane iddialarını gündeme getiren Başarır, "Osman Gökçek mışıl mışıl yatacak, hiçbir suçu olmayan Rıza Akpolat gözaltına alınacak! Yazıklar olsun. Eğer siyasetten sonra benim, ailemin mal varlığında artış varsa ben bugün istifa ederim" dedi.
AK Partili Gökçek de Başarır'ın kuliste kendisine "Babana rica et, benim hakkımda tweetler atmasın. Ben de babanla ilgili kürsüde konuşmayayım" dediğini iddia etti. Gökçek ayrıca, Mezitli Belediye Başkanı'nın Başarır'ın kayınperedine ait Bodrum'daki bir evde oturduğunu iddia ederken "Mezitli Belediye Başkanı’yla aranda nasıl bir ilişki var? Oradaki arsa artışlarıyla ilgili nasıl bir ilişkin var" diye sordu.
Gökçek'le kürsü arkasında bir kez karşılaştığını belirten CHP'li Başarır da Gökçek'in kendisine, "Babamla ilgili bana bunları söyleme, babamın günahını çekmek zorunda değilim" dediğini iddia etti. Bodrum'da kayınbederi üzerine tek bir yazlık olmadığını belirten Başarır, sadece kayınvalidesinin 100 metrekarelik bir evi olduğunu ve bu evin de Meclis tarafından soruşturulabileceğini belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: