(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi görüşmeleri başladı. Muhalefet teklifin anayasa aykırı olduğunu belirterek itiraz ederken, Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, "Söz konusu teklif ile kurulması düşünülen Siber Güvenlik Başkanlığı’nın yetkileri tam bir belirsizlik içermektedir. Ne olduğu belli olmayan soyut kavramlarla şapkadan yeni tavşanlar çıkarılmaktadır" dedi. CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan ise, "Bu teklifle partili cumhurbaşkanına bütün yetkileri veren tek adam yönetiminin çarpıklıklarını, küçük küçük tek adamlar yaratarak daha da arttırmaktasınız" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin tümü üzerine görüşmeler tamamlandı. Teklifin anayasa aykırı olduğunu vurgulayan Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ şunları söyledi:
"Erdoğanizm’e koşar adımlarla evrildiğimizin bir göstergesidir"
"Bu yasa teklifi, ifade özgürlüğü, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği gibi temel insan haklarını rafa kaldırmayı amaçlayan ne kadar gizli ajanda varsa ona yol ve zemin hazırlamaktadır. George Orwel’in meşhur romanındaki düzene adım adım ulaşmayı hedefleyen bir zihniyetin, adına siber güvenliğin güçlendirilmesi gerekçesi, diyerek huzura getirdiği teklif esasen “Orwellizm” diye tanımladığım bir sistemi tamamlamak içindir. Her zaman yaptığınız gibi muğlak ifadelerle süsleyip gri alanlar bırakarak “seç, beğen, al tarzı” bir yargılama anlayışını es geçmeyecek ne varsa teklifin içine derç etmişsiniz. Söz konusu yetkilerin kullanımında kafanıza göre tam da size yakışır dört başı mamur bir düzenlemeyi hayata geçirmek istiyorsunuz.
Söz konusu teklif ile kurulması düşünülen Siber Güvenlik Başkanlığı’nın yetkileri tam bir belirsizlik içermektedir. Türk hukuk sistemimizde daha önce hiç adını duymadığımız “kritik altyapı” ve “kritik kamu hizmeti” gibi ne olduğu belli olmayan soyut kavramlarla şapkadan yeni tavşanlar çıkarılmaktadır. Bu yetki doğrudan Siber Güvenlik Başkanlığının uhdesine yani bir memurun inhisarına bırakılıyor. Kişi ve kurumların temel hak ve özgürlüklerine ciddi bir yaptırım getirecek olan böyle bir konuda ne hâkim ne savcı olan kişilere böyle bir yetkinin verilmesi, Orwellizm’in yerli milli versiyonu olan “Erdoğanizm’e” koşar adımlarla evrildiğimizin bir göstergesidir. Bu durum, anayasaya aykırı olarak yasama ve yargı yetkisinin idareye devri anlamına gelir ki iktidarın bu yetkileri nasıl kullandığını biliyoruz."
"Bu kanun teklifi anayasayı ihlal etmektedir"
İYİ Parti grubu adına konuşan Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş ise şunları söyledi:
"Siber güvenlik alanında bir yasal düzenlemenin yapılması aciliyet gerektiren bir durumdur. Böyle bir kanunun yapılması kaçınılmazdır ancak karşımıza gelen teklif maalesef siber güvenliği sağlayacağım derken özel hayat güvenliğini, düşünce özgürlüğünü, konut dokunulmazlığı güvencesini tehdit altına alıyor görünmektedir. Hatta en önemlisi yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinin görev alanına giren konulara yetkisi olmadan müdahale etmesi anlamına gelen fonksiyon gaspına da neden olmaktadır. Biz İYİ Parti olarak böyle bir düzenlemenin gerekliliğini ve önemini bildiğimizi ancak önümüze konulan kanun teklifinin bu haliyle yürürlüğe girmesinin ciddi problemlere sebep olacağını vurguluyoruz. Özellikle anayasa ihlali yaratacak maddelerin gözden geçirilmesinin önemini de belirtmek isteriz.
Bu kanun teklifi anayasayı ihlal etmektedir. Kanuna genel olarak baktığımızda içinde belirsiz, subjektif ifadeler yer almaktadır. Belirlilik ilkesi hukuki güven ilkesiyle doğrudan bağlantılıdır. Kanun kapsamında kalacak iş ve işlemler veya uygulamalar için taraflar muhtemel etki ve sonuçları görebilmelidirler. Ama bu kanun maalesef bu özellikleri tam olarak yansıtamamaktadır."
"Anayasaya aykırı olan bu düzenlemenin geri çekilmesini talep ediyoruz"
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez ise şu ifadelere yer verdi:
"Bu kanun tasarısında madde 3'te muğlak bir anlatım söz konusu. Bu yönüyle gelecek olan kanun tekliflerinin anlaşılır bir dili olması gerekirken her yere çekilebilecek ifadelere yer veriliyor. Madde 7'de kişisel verilerin korunmasına aykırı olduğunu ifade etmek istiyorum. Madde 8'de hakim kararı olmadan arama yapma izin ve yetkisini sivil bir örgüte devredilmesi söz konusu. Madde 12 çalışma hürriyetine aykırı düzenlemeler içeriyor. Madde 16 ise dezenformasyon yasası ile paralel bir düzenlemenin önümüze getirilmiş olmasıdır. Biz bunlara itirazlarımızı komisyonlarda yaptık ancak bunlara ilişkin hiçbir değişiklik yoluna gidilmedi. Biz anayasaya tamamen aykırı olan bu düzenlemenin derhal geri çekilmesini talep ediyoruz. İktidar partisi hemen hemen teklifi getiren milletvekillerinin dahi okumadığı teklifleri önümüze getirerek oy çokluğuyla geçiriliyor. Daha sonra bu maddeler Anayasa Mahkemesi'ne götürülüyor ve tekrar Meclis'e dönüyor. AYM'nin reddettiği gerekçeler göz önünde bulundurulmadan tekrar önümüze getiriliyor.
Şu an Türkiye'de barışı ve demokratik toplumu inşa sürecini tartışıyoruz. Ama bu önümüze gelen maddeler tam olarak bunların ihlali niteliğinde. Demokratik toplumu inşa edeceksek madde 16'nın kesinlikle bu Meclis çatısına getirilmemesi gerekiyor. Madde 16 tamamen ifade özgürlüğüne, basın hürriyetine haklarına vurulmuş bir darbedir."
"Küçük küçük tek adamlar yaratmaktasınız"
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan ise şunları söyledi:
"Siber güvenlik milli güvenliğimizin önemli bir parçası haline gelmiştir ve bu konuda çağı yakalayan önlemler almamız son derece önemlidir. Ancak bunu yaparken insan hakları ve demokrasinin temel kavramlarından uzaklaşılmamalıdır. Özellikle görüşeceğimiz kanun teklifinin 8. maddesinde siber güvenlik başkanına olay mahalinde arama yapma, kopyalama, el koyma gibi izinlerin verilmesi çok sakıncalıdır. Bu yetki kişisel hak ve özgürlükleri hiçe sayacak bir yetkidir. Teklifle yargı ve kolluk kuvvetlerinden herhangi bir onay almaya gerek duymadan siber güvenlik başkanı harekete geçme yetkisini elde etmektedir. Siber güvenlik başkanı, partili cumhurbaşkanı tarafından atanacak siyasi bir bürokrattır. Bu yetkiyle muhalif gördüğü her türlü yapıya ve kişilere karşı operasyon yapma yetkisini eline almaktadır. Geçmişte yaşadığımız FETÖ kalkışması ve Ergenekon, Balyoz kumpas davaları bu şekilde olağan dışı yetki verilen kişilerin ne büyük acılara ve hukuksuzluklara yol açtığını göstermiştir. Bu teklifle partili cumhurbaşkanına bütün yetkileri veren tek adam yönetiminin çarpıklıklarını küçük küçük tek adamlar yaratarak daha da arttırmaktasınız."
Yorumlar
Kalan Karakter: