(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında gözaltına alınan CHP'li belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinden oluşan 10 kişinin tutuklanmasına TBMM Genel Kurulu'nda tepki gösterdi. Başarır, "Akın Gürlek, bir gün savcılık yapmamış ama başsavcılık koltuğunda oturan, iktidarın kılıcını sallayan, hak ve özgürlükleri askıya almış bir kişi kararı zaten veriyor. Sandıkta toplayamadığı oyları, meclis üyelerini bir savcı eliyle azaltarak çoğunluğu elde etmek istiyorlar" dedi. DEM Partili Koçyiğit ise, "Demokratik siyaset zeminini ortadan kaldırmaya çalışan, hukuku askıya alan, adaleti yok eden bir rejim adım adım İstanbul merkezli inşa edilmeye çalışılıyor. İstanbul merkezli, Akın Gürlek'in başında olduğu bir yargı darbe mekaniği devreye girmiş durumda" diye konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında önceki gün gözaltına alınan ve aralarında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ve 7 belediye meclis üyesi ile bir sivil vatandaşın bulunduğu 10 kişi tutuklandı.
Tutuklamalara tepki gösteren DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM Genel Kurulu'nda şunları söyledi:
"İstanbul merkezli savcılık eliyle bu ülkenin demokrasisine darbe yapılmaya çalışılıyor"
"İstanbul merkezli yürüyen ve CHP'li 9 belediyede yapılan operasyon sonucu gözaltına alınan 10 kişi tutuklandı bugün. Tutuklanma gerekçesi aslında savcılığın kamuoyuna yaptığı açıklamada açık ve netti. Bugün adliyeye çıkarıldıklarında kamuoyuna servis edilen görüntülerden minareyi çalıp kılıfına uydurmaya çalıştıklarını çok iyi biliyorduk.
Bu ülkede demokratik siyaset zeminini ortadan kaldırmaya çalışan, hukuku askıya alan, adaleti yok eden bir rejim adım adım İstanbul merkezli inşa edilmeye çalışılıyor. İstanbul merkezli, Akın Gürlek'in başında olduğu bir yargı darbe mekaniği devreye girmiş durumda. Bu ülkede demokrasiye, seçilmişlere, herkese kumpas kuruluyor ve bu kumpaslar eliyle de büyük bir istibdat rejimi hakim kılınmaya çalışılıyor. Bunu asla ama asla kabul etmiyoruz. Belediyeleri böyle yıldırmaya çalışmak, ortaklaşma zeminlerini ortadan kaldırmaya çalışmak, siyasi muhalefetin yan yana gelmesini kriminalize etmeye çalışmak buradan kendilerine göre bir algı operasyonuyla Türkiye'nin 2028 seçimlerini adım adım örmeye çalışan anlayışın karşısındayız, karşısında olmaya devam ediyoruz. Kamuoyuna deklare edilen, gizlisi saklısı olmayan işler, yapılan siyasi tutumların kendisini mahkum etmeye çalışan, terörize etmeye çalışan bu anlıyışın karşısında duracağız. İstanbul merkezli savcılık eliyle bu ülkenin demokrasisine darbe yapılmaya çalışılıyor."
"Sandıkta toplayamadığı oyları, meclis üyelerini bir savcı eliyle azaltarak çoğunluğu elde etmek istiyorlar"
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da tutuklamaların "iktidarın kılıcını sallıyor" diye nitelendirdiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in hukuku askıya alması sonucu gerçekleştiğini belirterek karara şöyle tepki gösterdi:
"Dört gün önce gözaltına alınan meclis üyeleri, belediye başkan yardımcılarımız tutuklandı. Aslında neden mahkemeye çıktıklarını da bilmiyorum, gerek de yok çünkü Akın Gürlek, bir gün savcılık yapmamış ama başsavcılık koltuğunda oturan, iktidarın kılıcını sallayan, hak ve özgürlükleri askıya almış bir kişi kararı zaten veriyor. Mahkemeye ne gerek var ki? Bu ülkede o Sulh Ceza Mahkemeleri tutuklama taleplerini değerlendiriyor mu sanıyoruz? Buradan gelen siparişler önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kaleme alınıyor. Ondan sonra senaryoyu polisler toplayarak nezarete atıyor. Mahkemeler sadece bir prosedür uyguluyor. Artık hukuk düzeni askıya alınmıştır. Türkiye başka bir noktaya gelmiştir. Sandıkta toplayamadığı oyları, meclis üyelerini bir savcı eliyle azaltarak çoğunluğu elde etmek istiyorlar. Her gün bir soruşturma, her gün bir tutuklama... Geldiğimiz nokta konuşulmalı. Türkiye'de demokrasi üzülerek söylüyorum ki askıya alınmıştır. Öğle saatlerinde grup başkanvekili Cumhurbaşkanı'nın bir şiir okuması sebebiyle siyasi yasaklı olduğun söyledi. Bugün Cumhurbaşkanı'nın yarattığı bu kara düzen siyasetçileri, gazetecileri, sanatçıları, hepsini tutuklayarak, susturarak baskı altına almak istiyor. Hep beraber direneceğiz. Bu artık hukuk falan değil. O kararları tanımıyoruz. Ne mahkeme, mahkeme; ne savcı, savcı; ne düzen, düzen!"
Yorumlar
Kalan Karakter: