(BRÜKSEL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Sosyalist Partisi’nin (PES) çağrısıyla düzenlenen Avrupa Birliği Konseyi’ne hazırlık toplantısında sosyal demokrat liderler, devlet başkanları, başbakanlar ve başbakan yardımcılarıyla bir araya geldi. Özel, burada yaptığı konuşmada, "İktidara geldikten sonra, ışık hızıyla Kopenhag kriterlerini hayata geçirip AB üyeliğini elde etme stratejimiz var. Ama o güne kadar Erdoğan ile ilkesiz bir al-ver pazarlığı ilişkisi kurmak yerine, Türkiye ile müzakereleri; demokrasi ve özgürlükler hassasiyeti zemininde sürdürmenin önemini vurgulamak istiyorum. Türkiye’nin ana muhalefet partisi olarak size birlikte çözüm ve destek vadediyorum. Türkiye’nin atacağı adımlar noktasında üzerime düşen her şeyi yapacağım" ifadesini kullandı.
Belçika temasları kapsamında Brüksel’de olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel aldığı davet üzerine, bugün Avrupa Sosyalist Partisi’nin (PES) çağrısıyla düzenlenen Avrupa Konseyi’ne hazırlık toplantısına katıldı. CHP Lideri Özel, burada Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Antonio Costa, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, PES Başkanı Stefan Löfven, Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demorkatlar grubu Başkanı Iratxe Garcia Perez, Hollanda İşçi Partisi Başkanı Frans Timmermans, Fransız Sosyalist Partisi Başkanı Olivier Faure, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Atanas Zafirov ile bir araya geldi.
Türkiye-AB rozeti
Toplantı, liderlerin aile fotoğrafı çektirmesiyle başladı. CHP Lideri Özel dünya liderleriyle karede yer aldı. Ardından konuşmalar yapıldı. CHP Lideri Özel, söz alarak liderlere hitap etti. Özel, konuşması sırasında yakasına Türk bayrağı ve Avrupa Birliği (AB) bayrağının olduğu bir rozet taktı.
“Dışişleri Bakanı’nın Paris’e çağrılmaması yanlıştı”
Konuşmasında, yerel seçimlerde partisinin elde ettiği başarı ve CHP’nin mevcut anketlerde Türkiye’nin birinci partisi olduğuna dikkati çeken Özel, liderlere işbirliği ve destek vaadederek dünyada yükselen aşırı sağa karşı görüşlerini aktardı. Özel, şunları kaydetti:
“Biz, Avrupa’nın sosyal demokratları olarak barışa liderlik etmek, demokrasiye liderlik etmek durumundayız. Burada AB’nin Türkiye ile iş birliğine büyük önem veriyorum. Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Paris’e çağrılmaması yanlıştı, Londra’ya çağrılması çok doğruydu. Bugün akşam Erdoğan ile bir görüşme yapılacak olması da önemli. Avrupa’nın bugün Türkiye ile birlikte olması, Türkiye’yi kendine doğru çekmesi lazım.
“Erdoğan ile ilkesiz pazarlık yerine, müzakereleri demokrasi hasassiyeti zemininde sürdürmenin önemini vurgulamak istiyorum”
İktidara geldikten sonra, ışık hızıyla Kopenhag kriterlerini hayata geçirip AB üyeliğini elde etme stratejimiz var. Ama o güne kadar Erdoğan ile ilkesiz bir al-ver pazarlığı ilişkisi kurmak yerine, Türkiye ile müzakereleri; demokrasi ve özgürlükler hassasiyeti zemininde sürdürmenin önemini vurgulamak istiyorum.
Demokrasi üzerinden müzakere ederseniz hem Avrupa için hem de Türkiye için önemli bir adım olur. Avrupa’nın bütün beklentileri, talepleri, Türkiye’nin bütün beklentileri ve talepleri, demokrasi ve dayanışma ilişkisi üzerinden çözülebilir.
“Size çözüm ve destek vaadediyorum”
Türkiye’nin ana muhalefet partisi, şu ana kadarki anketlerdeki birinci parti, son yerel seçimlerde ekonominin yüzde 80’i, nüfusun yüzde 65’ini kazanmış partinin genel başkanı olarak size birlikte çözüm ve destek vadediyorum. Türkiye’nin de bu konuda atacağı adımlar noktasında, ben üzerime düşen her şeyi yapacağım.”
Yorumlar
Kalan Karakter: