(ANKARA) - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, erken seçim tartışmalarına ilişkin; "Anayasa’ya bağlı bir değişiklik üzerinden adaylığının söz konusu olması, TBMM’de erken seçim kararıyla aday olmasının önünün açılmasıyla alakalı olarak Sayın Tayyip Erdoğan’ın bütün siyasi entrika yöntemlerinden yararlanabileceği endişesini taşıyorum. O sebeple Sayın Erdoğan’a bu fırsatı vermemek lazım. Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmemize hem tecrübemiz manidir hem Cumhuriyet'e olan bağlılığımız manidir hem de demokrasiye olan bağımlılığımız manidir" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Merkezi'nde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. Dervişoğlu'na İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, TBMM Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı eşlik etti. Dervişoğlu ve beraberindeki heyeti; CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Murat Emir ve Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç karşıladı.
Görüşmenin ardından iki Genel Başkan ortak basın toplantısı düzenledi. Müsavat Dervişoğlu, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Aramızda özel de bir hukuk var. TBMM’deki görevimiz münasebetiyle mevkidaştık. İkimizin de kariyer planında belki olmayan ama Cenabıallah’ın nasibiyle Türkiye’nin geleceğiyle alakalı olarak farklı sorumluluk alanlarında görev üstlendik. Benimkisi aslında gecikmiş bir ziyaret. Bugün CHP Genel Merkezi’nde gerek partime gerekse şahsıma gösterilen misafirperverlik için de hem Sayın Genel Başkan’a hem de heyetine teşekkür ediyorum.
Türkiye’nin bütün meselelerini kısa bir zaman dilimi içerisinde ele aldık. Önemezdeki dönemlerle ilgili yapılacak veya yapılması gereken, muhtemel olan şeyler üzerine de karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Çok verimli bir görüşme olduğunu ifade edebilirim. Türkiye’nin önünde bulunan sorunların aşılabilmesi için bazı alanlarda ortak hareket etme imkanı üzerinde de elbette ki değerlendirmelerde bulunduk. Türkiye’yi içinde bulunduğu zorluktan çıkarıp aydınlık ufuklarla buluşturabilecek yol haritası üzerinde kısa da olsa karşılıklı değerlendirmelerimiz oldu. Çok verimli bir görüşme olduğunu söyleyebilirim."
"Erdoğan'ın muhalefeti dizayn etmeye yönelik adımlarına demokrasiye ve cumhuriyete olan bağlılığımız karşı çıkmak için yeterli"
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, erken seçim gündemi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasına ilişkin yaşanan tartışmalarla ilgili sorulara şöyle cevap verdi:
"Türkiye’nin gündeminde bugün bir erken seçim tartışmasının yaşanmasına taraf değilim. Siyasette Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açacak tartışmaların yenilenmemesi lazım, iştahının kabartılmasına vesile olabilecek adımların atılmaması lazım. Erken seçim konusunda bu zamana kadar söylediklerimin pek tabidir ki bugün de geçerli olduğu kanaatini taşıyorum. Zaten iktidar tarafının dahil olmadığı bir süreçte erken seçim takvimini belirleyebilmek de mümkün değil. CHP’nin de geçmişe dönük konuyla ilgili açıklamaları var. Dolayısıyla 2025 yılının sonbaharında yapılacak bir erken seçimin CHP’nin ancak onaylayacağı bir seçim takvimi olduğu ifade ediliyor. AK Parti’nin Genel Başkan Vekili’nin yapmış olduğu 2027’nin sonbaharında yapılacak öne alınmış bir seçimden muhalefetin kaçmayacağına dair temennilerini ifade etmiştir. Bize göre o erken seçim değildir. İYİ Parti olarak biz öyle bir takvimin yaşama geçirilmesine onay vermeyeceğimizi ifade ediyoruz.
Anayasa’ya bağlı bir değişiklik üzerinden adaylığının söz konusu olması, TBMM’de erken seçim kararıyla aday olmasının önünün açılmasıyla alakalı olarak Sayın Tayyip Erdoğan’ın bütün siyasi entrika yöntemlerinden yararlanabileceği endişe taşıyorum. O sebeple Sayın Erdoğan’a bu fırsatı vermemek lazım. Dünkü konuşmasında ifade etti, ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız’ dedi. Sayın Özel’le ben, muhalefetin başat aktörlerinden ikisiyiz. Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmemize hem tecrübemiz manidir hem cumhuriyete olan bağlılığımız manidir hem de demokrasiye olan bağımlılığımız manidir. Bu iki siyasi başat aktörün varlığını nazarı itibara almasını temenni ediyorum. Muhalefetin içini dizayn etmeye yönelik atmaya çalıştığı adımlara demokrasiye, cumhuriyete ve Atatürk’ün ülkelerine olan bağlılığımız zaten karşı çıkmak için yeterlidir.
"Siyaseten Ekrem Beyin önünü kesebilmek adına tüm yöntemlere İYİ Parti olarak karşı duracağız"
Ekrem Beyle alakalı olarak da yine iştah üzerinden bakacağım çünkü Sayın Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ın doğal rakiplerinden biridir. Siyaseten onun önünü kesebilmek adına tüm yöntemlere kalkışacağını, her şeyi kullanmaya tevessül edeceğini -ki yargı buna dahildir- buna da demokratik teammüller ve gelenekler çerçevesinde İYİ Parti olarak karşı duracağımızı ifade etmek isterim. Ama Tayyip Erdoğan’ı kötü huylarından vazgeçirmek de çok mümkün olmuyor. Demokrasinin ortaya çıkardığı fazilet faktörünü çok dikkatli bir biçimde yaşama geçirmek, Tayyip Erdoğan’ın kabaran iştahının kapatılması için de bizim açımızdan önem arz ediyor.
"Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur"
AK Parti'nin dün gerçekleştirilen 8. Olağan Büyük Kongresi'ne İYİ Parti'den ayrılan isimlerin katılması ve MKYK'da görevlendirilmesine ilişkin soru üzerine Dervişoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dün AK Parti’nin listelerinde yönetici olarak seçilmiş milletvekillerinin biri hariç tamamı aylar önce partimizden ayrılmış insanlardır. O dönem ayrılışlarıyla alakalı değerlendirmelerde bulunurken de olumsuz herhangi bir beyanı dile getirmedim. Çünkü siyasi partilere mensup insanların almış oldukları oylarla TBMM’de görev deruhte ettiklerini de ifade ettim. Bazı ayrılıkların bizim açımızdan bakıldığında özgürleşme olarak tanımlanması muhtemeldir. Ortaya çıkan algıya baktığımızda sanki o arkadaşlar dün AK Parti’ye katılmış gibi gösteriliyor. Demokrasilerde vatandaşın kullandığı oy namustur. O namusu koruyacak olan da siyasetçinin namusudur. Kimsenin siyasi namusundan mesul olmadığının öncelikle bilinmesini isterim. Ayrıca aldıkları oya ihanet edenlerin yeri demokrasiye ve demografiye ihanet edenlerin yanıdır. Hiçbir kuşkuya yer yoktur ki aslında bir bakış açısıyla tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur. Ayrıca bende hiçbir rahatsızlık da yaratmaz.
AK Parti’nin insan kaynakları nokta-ı nazarından bir değerlendirme ihtiyacı da hasıl oluyor. 25 yıldır AK Parti’ye emek verenlerin partinin MKYK’sına seçilenlere nasıl baktıkları da benim açımdan ziyadesiyle gönemlidir. Siyasi sığınmacı çadırına döndürülmek istenmesi hususuna benden çok AK Parti’ye 25 yıldır emek verenlerin cevabı önemlidir ve kamoyu bunu merak etmektedir. AK Parti’nin insan kaynakları tükenmiş, İYİ Parti’den istifa etmiş AK Parti’nin siyasi sığınma çadırı olarak görenlerin şayet orada yer bulmuş olmaları hali benden daha çok AK Parti Genel Başkanı ve partiye bu zamana kadar emek sarf edenlerin cevabını aradığı bir soru olsa gerektir diye düşünüyorum."
Yorumlar
Kalan Karakter: