(ANKARA) - CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için "ön seçim" yapma kararını erken bulduğunu söyleyen CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Daha uzun süre var cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine. Niye acele ediyoruz ki? Ülke yangın yerinde. Ekonomi perişan durumda. Biz bunları bırakmışız, kim cumhurbaşkanı adayı olacak. Yeri, zamanı gelince aday belirlenir hepimiz gider ona destek veririz. Neden şimdi partiyi bölüyoruz?" dedi.
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV'te gazeteci Gökhan Kayış'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
6 Şubat depremlerinin ikinci yılında birçok sorunun hala çözülmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Deprem olduktan sonra deprem bölgesine giden ilk genel başkanım. Bütün illeri, bazı büyük ilçeleri gezen, yurttaşları dinleyen ilk genel başkanım. Benim gördüğüm kadarıyla gerekli özenin, dengeli bir şekilde verilmediğini gördüm. CHP'li belediyeyse daha az, diğer belediyelere daha fazla özen gösterildiğine tanık oldum. Bazı özel beklentileri olabilir kişilerin. Bu ülkede rüşveti sıradan bir olay olarak görmeye başladık. Deprem paralarını ne yaptılar? Hesabını vermediler. Bunlar bir ortak yayın yaptılar. Yardım paraları da topladılar, bunlardan bazıları paraları da vermediler. Milyarlarca para verilmedi. Bu hükümette ahlak, erdem olsa bu yalancıların isimlerini televizyonda yayınlarlar. Bunu özellikle AK Parti'ye oy veren insanların insafına bırakıyorum. Madem söz veriyorsun, ödemiyorsun ama senin adını iktidar gizliyor. Neden gizliyor?"
ABD Başkanı Trump'ın Gazzelileri sürgün etme çıkışı
Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi insansızlaştırma söylemine yönelik, "Orta Doğu'nun bir artısı bir de eksisi var. Artısı şu, petrolü çok. Bu aynı zamanda onların başına bela oldu. Gazze olayı, Suriye, İsrail... Beraber değerlendirmek lazım. Geçmişte Orta Doğu'yu yeniden yapılandırmak için Büyük Orta Doğu Projesi vardı. Bu projenin Orta Doğudaki eş başkanı Erdoğan'dı. Bu projenin özelliği İsrail'i daha geniş bir alana yaymak ve daha güçlü bir devlet haline getirmek. Son olaylara bakarak, Hamas diye bir örgüt var. Bunu kurduran İsrail'dir. Filistin Kurtuluş Örgütü'nü bölmek için yaptı bunu. Hamas, Batılı bir kadın sanatçının konser verdiği bir etkinliğe saldırdı. İsrail bu görüntüleri tüm dünyaya servis etti ve İsrail, Filistin'e girdi. Gazze Filistin'indir." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye, Suriye'nin geleceği konusunda aktif rol almak zorundadır"
Suriye'deki son gelişemelere ilişkin Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Suriye'nin geleceği konusunda aktif rol almak zorundadır. Türkiye, kendisinin sadece bugününü değil geleceğini de güvence altına almak zorundadır. Suriye'nin yeniden yapılanması konusunda Türkiye'nin aktif rol alması gerekiyor. Türkiye'nin yapması gereken değişen koşullara uygun, bölgeye de barışı getirecek adımları atmasıdır. Şartlar zorlanırsa operasyon yapılmalı. Orta Doğu bataklığına Türkiye'nin baştan girmemesi lazım. Çok dikkatli bir politika izlenmesi gerekirdi, hala da var o şans. Türkiye, Suriye'ye demokrasiyi götürmeli. Orada kimlikler, inançlar arasında bir ayrım olmamalı. Türkiye bu bölgeye demokrasiyi, laikliği götüren bir devlet olmalı. Suriye'nin büyümesi ve kalkınması için elimizden gelen her çabayı göstermeliyiz. Suriye ile dostluk ilişkilerimizi büyütmek zorundayız." diye konuştu.
"Parti yönetiminin açık ve net açıklama yapması lazım"
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin kurultayı hakkında kullandığı "Şaibeli Kurultay" ifadelerine tepki gösterdi ve şunları söyledi:
"Erdoğan, bildiğim kadarıyla 4-5 kere 'Şaibeli Kurultay' dedi. Bu konuda partinin yetkili organlarının veya Sayın Genel Başkan'ın çok açık bir açıklama yapması lazım. Ben, bu sorunun doğrudan muhatabı değilim. Doğrudan muhatabı aslında partinin genel başkanı. Ses çıkarılmazsa, pek çok soru işareti sıradan vatandaşın bile hafızasında yer alır. Erdoğan'ın sürekli tekrar etmesinin de bir şeyi var. Yanıt mı almak istiyor? Partinin genel başkanları dahil arkadaşların yanıt vermesi lazım. En son Manisa Kongresi'nde yine Erdoğan söyledi. Bu beni rahatsız ediyor. Partinin yöneticilerini de rahatsız etmesi lazım.
Erdoğan'ın bu kadar partinin üstüne gelmesinin gerekçesi ne onu da bilmiyorum, partinin bu kadar sessiz kalmasını da anlamakta güçlük geçiyorum. Bu beni rahatsız ediyor.
"Sizin şüpheniz var mı?" sorusuna "Elimde bir şey yok. Bunu söyleyen kişi bir partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı. Bu ağır bir suçlamadır. Bu bireysel bir olay değildir..." yanıtını veren Kılıçdaroğlu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirlemesine ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Yeri, zamanı gelince aday belirlenir hepimiz gider ona destek veririz"
"Adayı kim seçecek? Meclis Grubu seçecek. Bu toplantı Meclis Grubu'nda yapıldı mı? Niye yapılmıyor? Önce sizin bu partinin grubunu toplamanız lazım. Neden bu grubu toplamıyorsunuz? Kuruluşundan beri Mustafa Kemal Atatürk bile parlamentoda eleştirilmiştir. Eleştiri çok değerlidir aslında. Buradaki sorun şu; diyelim iki aday belirlendi ne diyecekler?
Daha uzun süre var cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine. Niye acele ediyoruz ki? Ülke yangın yerinde. Ekonomi perişan durumda. Biz bunları bırakmışız, kim cumhurbaşkanı adayı olacak. Yeri, zamanı gelince aday belirlenir hepimiz gider ona destek veririz. Neden şimdi partiyi bölüyoruz? Diyelim, yoklama yaptık. Adaylar çıktı, 'Ona oy verme, bana ver' diyecekler. Aday olunca ne yapacaksın? Hiçbiri belli değil. Önce projeyi, hedefi koyacaksınız. Parti koyacak bunu. Parti belirleyecek politikaya. Adaylar seçildiklerinde neyi, nasıl yapacaklarını önce kendi partililerine anlatacaklar.
Partide bütün yöneticileri desteklerim ama elbette farklı düşünebiliriz. Potansiyel adaylara karşı durmazsınız. Ama bugünden bu tartışmaları yapmak doğru değildir. Ülke yangın yerinde, perişan vaziyette. Parti aday belirlerse, yeri zamanı gelince destekleyeceğiz. Bu kadar basit. Elbette destekleyeceğiz, parti bizim partimiz."
Normalleşme çağrısının AK Parti'de çözülmeleri engellediğini savunan Kılıçdaroğlu, TBMM'de Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında ayağa kalkılmasının CHP'yi ikiye böldüğünü ifade etti.
Kayyum atamaları
Kılıçdaroğlu, belediyelere kayyum atanmasına ilişkin, "Demokratik bir dönemde, ortamda değiliz. Demokrasi yok. Tek adam rejimi var. Hiç kimse unutmasın, biz cesur olmak zorundayız. Hakkı, hukuku savunmak zorundayız. Hapse atacaklar. 'Atmazsanız namertsiniz' diyeceğiz." dedi.
Son olarak Kılıçdaroğlu, "Emekli olacak mısınız" sorusuna, "Siyaset emekliliği kabul etmez. Ülkenin sorunları varken gözümü nasıl kapatabilirim? Çocuklar açken nasıl gözümü kapatabilirim?" yanıtını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: