HÜDA-PAR, bazı hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanmasını öngören "31 Temmuz Covid -19 yasası" ile ilgili kanun teklifi verdi

(ANKARA) - HÜDA-PAR, kamuoyunda Covid-19 Yasası olarak bilinen düzenleme kapsamında, belirli kriterlere uyan hükümlülerin yararlandığı infaz düzenlemesinin kapsamının genişletilebilmesi istemiyle kanun teklifi verdi. Teklifte, 31 Temmuz Covid yasası olarak bilinen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun Geçici 10'uncu maddesinin değiştirilerek, aynı durumdaki kişilerin cezalarının infazında eşitlik sağlanması istendi. 

HÜDA-PAR milletvekilleri, kamuoyunda "31 Temmuz Covid yasası" olarak bilinen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun Geçici 10'uncu maddesi hakkında kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu.

HÜDA-PAR Milletvekilleri Serkan Ramanlı, Faruk Dinç ve Şahzade Demir’in imzalı teklifte, Covid-19 Yasası kapsamında, belirli kritirlere uyan hükümlülerin yararlandığı infaz düzenlemesinin kapsamının genişletilebilmesi istendi. 

HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, kanun teklifiyle ilgili, "HÜDA PAR Milletvekilleri olarak, eşitlik ilkesine aykırı olan bu durumun düzeltilmesi için vermiş olduğumuz kanun teklifinin, ortak bir iradeye dönüşmesi memnuniyet verici. İnşallah en kısa sürede kanunlaşır" açıklamasını yaptı.

"Aynı durumdaki kişilerin cezalarının infazında eşitlik sağlanacak"

Kanun teklifinin gerekçesinde, "kamuoyunda, 31 Temmuz Covid-19 yasası olarak bilinen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun Geçici 10'uncu maddesinin değiştirilerek, aynı durumdaki kişilerin cezalarının infazında eşitlik sağlanacak, uygulamadaki farklılıklar, belirsizlikler ve tereddütler de giderilecektir" denildi.

Kanun teklifinin gerekçesinde ayrıca, "Cezaevlerindeki durum ve kapasite yetersizliği ile birlikte ceza infaz sisteminin ıslah edici rolü de dikkate alınarak sistemdeki bazı sorunların ve tıkanıklıkların giderilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu yasanın uygulanması sırasında farklı uygulamalar ortaya çıkmış, infaz hakimliklerince farklı kararlar verilmiştir. Bu durum, hukuki belirliliği ve hukuk güvenliğini ihlal ettiği gibi vatandaşların hukuka olan inanç ve güvenini de sarsıcı niteliktedir." değerlendirmesi yapıldı.