CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, depremzede vatandaşlara teslim edilen konutların akıbetini sordu. Günaydın, Yılmaz’a “Niçin Cumhurbaşkanlığı ile Bakanlık arasında, açıklanan resmi rakamlara ilişkin çelişkiler bulunmaktadır?” sorusunu yöneltti.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde 6 Şubat depremlerinin ardından depremzede vatandaşlara söz verilen konutlar ve teslim edildiği söylenen konut sayılarını Meclis gündemine taşıdı.
Konuya ilişkin yazılı açıklamasında 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçtiğini anımsatan Günaydın, şunları kaydetti:
''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılında deprem bölgesini 31 Mart 2024’teki ziyaretinde yaptığı açıklamalarda bir yıl içerisinde 319 bin konutun inşa edilerek depremzedelere teslim edileceğini söyledi. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 24 Ocak 2025 itibarıyla deprem bölgesinde 201 bin 580 konut, köy evi ve iş yeri teslim edildiğini açıkladı. 14 milyondan fazla vatandaşımızı doğrudan etkileyen bu depremlerde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın raporuna göre, başta Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'nın aralarında bulunduğu 11 ilde 518 bin konut yıkıldı. Türkiye Belediyeler Birliği raporuna göre ise 700 bin civarında hane halkının, çeşitli düzeylerde hasar alan yapılardan etkilendiği tespiti yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Mart 2023'te Hatay'ın Samandağ ilçesine yaptığı ziyarette 650 bin konuta ihtiyacın olduğunu belirterek, 'Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını bir yıl içinde bitirecek bir planlamayla yolumuza devam ediyoruz' demişti. Dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ise 14 Eylül 2023'te TRT Haber'de yaptığı canlı yayında, Toplu Konut İdaresi'nden (TOKİ) depremzedeler için inşa etmesini istedikleri konut sayısını 850 bin olarak açıklamıştı. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Kasım 2024'te Kahramanmaraş'ta ve 7 Aralık 2024'te Gaziantep'te deprem konutları anahtar teslimi ve kura çekimi töreninde 2024 sonuna kadar 39 bin 136'sı Kahramanmaraş'ta, 24 bin 191'i Gaziantep'te olmak üzere 11 ilde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümün depremzedelere teslim edildiğini açıkladı. Bakan Murat Kurum, 24 Ocak 2025 itibarıyla deprem bölgesinde 201 bin 580 konut, köy evi ve iş yeri teslim edildiğini, 2025 yılı sonunda 452 bin 983 konut, köy evi ve iş yerinin teslim edilmesinin öngörüldüğü bilgisini paylaştı.''CHP’li Günaydın, bugüne kadar gerçekleştiği söylenen konut teslimlerinin bazı illere dağılımının şöyle açıklandığını ifade etti:
"Hatay'da 40 bin 586 konut, 27 iş yeri ve 5 bin 554 köy evi olmak üzere toplam 46 bin 167 bağımsız bölüm; Adıyaman'da 27 bin 433 konut ve 3 bin 973 köy evi olmak üzere toplam 31 bin 406 bağımsız bölüm; Kahramanmaraş'ta 24 bin 420 konut, 30 iş yeri ve 10 bin 180 köy evi olmak üzere toplam 34 bin 630 bağımsız bölüm; Malatya'da 20 bin 212 konut, 20 iş yeri ve 6 bin 93 köy evi olmak üzere toplam 26 bin 325 bağımsız bölüm; Gaziantep'te 19 bin 428 konut, 52 iş yeri ve 2 bin 995 köy evi olmak üzere toplam 22 bin 475 bağımsız bölüm teslim edildi.”"Teslim edildiği söylenen konut sayılarında çelişki var"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yaptığı açıklamada 201 bin 432 bağımsız birimin teslim edildiğini söylediğini anımsatan Günaydın, şunları ifade etti:
''Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın tarihli açıklamalarında gerekse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı açıklamalarda deprem bölgesinde teslim edildiği söylenen konut, iş yeri, köy evi olmak üzere bağımsız bölümlerin sayısına ilişkin çelişkili yanıtlar mevcut. Bununla birlikte, dönemin Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklaması hatırlandığında 850 bin konut inşa edilmesi gereken ve binlerce vatandaşımızın iki yıldır beklediği konutların dörtte birinin dahi teslim edilememiş olduğu, çelişkili rakamlara rağmen anlaşılmaktadır. Yalnızca Kahramanmaraş’ta deprem sonrası kent merkezi ve kırsal bölgede evlerinden olan 132 bin vatandaşın kendilerine verilen 38 bin adet konteynerde yaşamaya devam etmektedir. Adıyaman’da hala yıkım çalışmaları sürerken, kentin her mahallesi şantiye alanına dönüşmüş durumdadır. 3 bin 966 orta hasarlı binanın mahkeme süreci tamamlandı ve bunlardan sadece 566’sı yıkıldı. Bununla birlikte, orta hasarlı binaların ne kadarının güçlendirildiğine ve/veya kaçının yıkıldığına ilişkin resmi bir veri yok. Oysaki, barınma ihtiyacı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan en temel haklardan birisidir. Devletler, vatandaşlarının barınma ihtiyacını karşılayacak politikalar geliştirmek ve konut sorunlarına çözüm üretmekle yükümlüdür. 1982 Anayasası’nın 57. maddesinde 'Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler' hükmü bulunmaktadır. Konteyner kentlerde yaşamak zorunda kalan binlerce yurttaşın ulusal basında isyana dönüşen sözleri oldukça çarpıcıdır.((
"Barınma ihtiyacının giderilmemesi iktidarın utancıdır"CHP’li Günaydın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a şu soruları yöneltti:“Depremin hemen ardından vadedilen hedeflerin gerçekleştirilememiş olmasının gerekçesi nedir? Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının güncel resmi veri olarak açıkladığı teslim edilmiş bağımsız birim sayısı gerçekte kaçtır? Niçin Cumhurbaşkanlığı ile Bakanlık arasında, açıklanan resmi rakamlara ilişkin çelişkiler bulunmaktadır? Orta derecede hasarlı olduğu tespit edilen bağımsız birimlerin kaçı güçlendirilmiştir?
Kaçı hakkında yıkım kararı verilmiştir? Kaçı yıkılmıştır? İki yıl içerisinde teslim edilmiş konut sayısı toplam teslim edilmesi gereken konutların dörtte biri kadarı olmadığı anlaşıldığından, 850 bin konutun tamamının teslim edilmesi kaç yıl sürecektir? 2025 yılı sonunda teslim edileceği iddia edilen 452 bin 983 bağımsız bölümün hesabı hangi bilimsel dayanaklara bağlı olarak yapılmıştır? Hangi ilde kaç bağımsız birimin teslim edileceği şeffaf bir biçimde iktisadi dayanakları ile neden açıklanmamaktadır?
İki yıldır çadır kentlerde ve konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veren yurttaşlarımız daha ne kadar süre boyunca bu mücadeleye devam etmek zorunda bırakılacaktır? Konteyner kentlerde yaşamak zorunda kalan tek bir yurttaşımızın dahi kalmayacağı, yeni konutlarına kavuşabilmeleri için kaç yıl geçmesi gerekmektedir? Deprem bölgesindeki köylerde yaşanan mağduriyet yakıcı boyutlardayken, niçin henüz yıkımı dahi tamamlanmayan binlerce köy evi bulunmaktadır? Yıkılan ve/veya ağır hasar alan kaç köy evinin yenilenmesi tamamlanmıştır? Ne kadar süre içerisinde tüm köy evlerinin tamamlanması planlanmaktadır?''
Yorumlar
Kalan Karakter: