Doğu Perinçek: ''Filistin kazanırsa, ABD ve İsrail’in sözde Kürdistan planı kaybeder''

(ANKARA)- Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin düzenlediği “Direnen Filistin’e Selam” başlığındaki toplantıda, ''ABD ve İsrail’in bu ön cephedeki stratejik hedefleri, Filistin’i yok etmek yanında 'Kürdistan' adı altında İkinci İsrail Devletini kurmaktır. 1991 ve 2003 Körfez Savaşlarıyla Irak’ı bölerek ve 2011 sonrasında Suriye’yi hedef alan silahlı müdahalelerle yaptıkları budur. Şimdi bütün bölgemiz ve bütün insanlık için kritik bir noktaya geldik. Cephedeki kaderlerimiz ortaktır. Filistin kazanırsa, ABD ve İsrail’in sözde Kürdistan planı kaybeder. Filistin’in kesin zaferi, hepimizin zaferi olacaktır.'' ifadelerini kullandı. Perinçek'in ardından CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da birer konuşma yaptı. 

 Vatan Partisi, İsrail ile savaş halinde olan Filistin’e destek olmak amacıyla “Direnen Filistin’e Selam” başlığı altında Ankara’da Yılmaz Güney Sahnesi’nde bir toplantı düzenledi.

Toplantı salonunda “Türkiye Filistin Kardeştir Emperyalizm Kalleştir”, İkinci İsrail’e Geçit Yok”, “Bağımsız Filistin Kahrolsun Siyonizm'' ve ''Gazze ABD Askerine Mezar Olacak'' yazılı afişler yer aldı. Toplantıya birçok siyasetçi, diplomat ve büyükelçi katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek sözlerine Filistin Halkının Berat Kandili'ni kutlayarak başladı. Perinçek şunları söyledi:

''Pasifik Okyanusu’ndan Atlantik Okyanusu’na kadar, burada milletlerimizin Filistin direnişiyle aydınlanan bilinçlerini ve Gazze kahramanlığıyla birlikte çarpan yüreklerini buluşturduk. Burada bu akşam, hepimiz Filistinliyiz. Hepimiz Filistin halkının umutlarını ve azmini paylaşıyoruz. Anadolu’dan Doğu Akdeniz kıyılarına esen rüzgârlar, Filistin halkına bizim selamlarımızı götürüyor; uçan turnalar kanatlarında ortak duygularımızı götürüyor. Finike’den ve Kartaca’dan bu yana büyük medeniyetler kurmuş olan Filistin halkının bugünkü Berat Kandilini hep birlikte kutluyoruz.''

''Gazze, Trump’ın askerlerine mezar olacaktır''

Filistin'in verdiği mücadeleyi bütün insanlığın ön cephesi olarak nitelendiren Perinçek sözlerine şöyle devam etti:

''Filistin’in Değerli Dostları, Filistin, bugün bütün insanlığın ön cephesidir. Filistin Direnişi, bugün Atlantik emperyalizminin ölüm fermanı ve Yükselen Paylaşmacı Asya Uygarlığının meydan okumasıdır. Filistin Devleti ve halkının savaşı, bütün insanlık içindir. Filistin Devleti ve halkının savaşı, hepimizin savaşıdır. Hemen belirtelim, ABD Başkanı Trump’ın Filistin halkını özyurdundan sürme iddiasına karşı cevabımız tek cümledir; Gazze, Trump’ın askerlerine mezar olacaktır. ABD emperyalizmi ve İsrail Siyonizmi ile bütün insanlık arasındaki cepheleşmede, Doğu Akdeniz’in odak haline geldiği zorlu bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu ön cephe, Kuzeyde Karadeniz’e, Doğuda Hürmüz Boğazı’na ve Umman Denizi’ne, kadar uzanır. Bu ön cephede, İsrail’in Suriye Topraklarını işgali, vatanlarımızın işgali anlamına gelmektedir. Bu ön cephede, Yunanistan’ın Ege kıyılarındaki ABD üslerinin namluları yalnız Türkiye’ye değil, hepimize bakıyor. Bu ön cephede, ABD, İsrail ve Yunanistan donanmalarının Doğu Akdeniz’de yaptıkları Noble Dina ve Nemesis tatbikatlarında destroyerlerin füzeleri Filistin ve Suriye ile birlikte Türkiye’ye dönüktür. Kıbrıs’ta sular ısınmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yöneticileri, 'Soydaşımız Yunanistan bize uzak ama İsrail’li kurtarıcılarımız bize üç dakika mesafededir' diyorlar. Bu ön cephede Süveyş Kanalı, dünyanın enerji yoludur. Bu ön cephede Hürmüz Boğazı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin enerji ihtiyacının çok önemli bir kesiminin geçtiği kapıdır. Bu ön cephe, günümüz koşullarında bütün cephelerin kaderini belirleyen cephedir.

''İran’ın dik duruşu hepimizin dik duruşudur''

Rusya’nın Ukrayna üzerinden ABD’ye karşı verdiği savaş bizim savaşımızdır. İran’ın dik duruşu hepimizin dik duruşudur. Yemen kahramanlığını buradan alkışlıyoruz. Mısır, Libya, Körfez Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile geleceklerimiz ortaktır. Çin’in Tayvan Boğazı’nda vatanını birleştirmek için yürüttüğü mücadele, hepimizin mücadelesidir. Kolombiya, Bolivya ve Venezuela’dan ve Küba ve Meksika’ya kadar Güney Amerika ülkelerinin isyanı bizim isyanımızdır.

''Filistin kazanırsa, ABD ve İsrail’in sözde Kürdistan planı kaybeder''

Filistin-İsrail savaşında kazanan tarafın Filistin olması halinde ABD ve İsrail'in sözde ''Kürdistan'' planını hayata geçiremeyeceğine değinen Perinçek şu ifadeleri kullandı:

''Biz Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, Filistin ile aynı ön cepheyi paylaşıyoruz. ABD ve İsrail’in bu ön cephedeki stratejik hedefleri, Filistin’i yok etmek yanında 'Kürdistan' adı altında İkinci İsrail Devletini kurmaktır. 1991 ve 2003 Körfez Savaşlarıyla Irak’ı bölerek ve 2011 sonrasında Suriye’yi hedef alan silahlı müdahalelerle yaptıkları budur. Şimdi bütün bölgemiz ve bütün insanlık için kritik bir noktaya geldik. Cephedeki kaderlerimiz ortaktır. Filistin kazanırsa, ABD ve İsrail’in sözde Kürdistan planı kaybeder. Filistin’in kesin zaferi, hepimizin zaferi olacaktır.''

''Şehitlerimiz Filistin Dayanışmasına verdiğimiz sözün senedidir''

Vatan Partisi mensuplarının Filistin mücadelesi nedeniyle şehit olduklarına da değinen Perinçek sözlerine şöyle devam etti:

''Vatan Partisi olarak, Filistin devleti ve halkıyla cephe arkadaşlığımız, zorlu sınavlardan geçmiştir. Biz Filistin direnişiyle yalnız toprağın üstünde değil, toprağın altında da kan kardeşiyiz. Filistin şehitleri ile başta Merkez Komitesi Üyemiz Bora Gözen’in ve dokuz arkadaşımızın kanları 21 Şubat 1973 günü Filistin Nahrel Bared Direnişinde birbirine karışmıştır. Ankara’da İsrail Büyükelçiliği önünde 30 Aralık 1971 günü şehit olan İsmet Dişbudak arkadaşımız. Şehitlerimiz Filistin Dayanışmasına verdiğimiz sözün senedidir. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum, koşullar ve zorluklar, bizleri birleşmeye, birbirimize sımsıkı sarılmaya dâvet ediyor. Filistin kahramanlığı, bizleri devletlerimizin bağımsızlığı ve milletlerimizin özgürlüğü için kahramanlığa ve fedakârlığa dâvet ediyor. Bu toplantıda hep birlikte ant içiyoruz: ABD emperyalizminin ve İsrail Siyonizminin baskı ve tehditleri karşısında eğilmek yok, yılmak yok.  Bağımsız, toprakları birleşik, Doğu Kudüs Başkentli Filistin Devletinin zaferine kadar ölmek yok. Hepimizin, bütün dünya ülkelerinin bağımsızlık ve özgürlük uğruna can vermiş olan şehitlerine, sizlerin huzurunda, buradan Anadolu topraklarından sesleniyorum. şehitler, mezarlarınızdan kalkın, Filistin’in zaferine kadar savaş zamanıdır''

''Filistin halkının hiçbir savaşla toprağından kovulamayacağı bilmiyorlar''

Perinçek'ten sonra kürsüye çıkan Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ABD Başkanı Donald Trump'a seslenerek şunları kaydetti:

''Başkan Trump efsanevi geri dönüş sahnesini izledi mi? Ölmeyecek bir halk, bombaların ve patlamaların darbeleri altında doğan bir halk, yıkıntıların altından yükselen bir halk, bedenlerinin üzerine evini inşa eden bir halk, kapının önünden ölümün kalıntılarını temizleyen bir halk, çimento ve demirin altında buldukları küçük şeylerle oynayan çocuklar, birinin tahtaya çivi çaktığını duyuyoruz, birinin taş toplayıp ateş yaktığını ve Gazze'nin atölyesine taşındığını, ölümün gittiğini ve hayatın geldiğini ilan ettiğini görüyoruz. Gazze'nin düşündükleri gibi oturmaya ve yaşamaya uygun bir yer olmadığını anlayınca nasıl geri döndüler? Tel Aviv'deki savaş generallerinin söylediği gibi Gazze Taş Devri'ne döndü ama Filistin halkının hiçbir savaşla toprağından kovulamayacağı bilmiyorlar.''

''Türk vatandaşlarına, teşekkür etmek bizim görevimizdir''

Konuşmasında Filistin Halkının verdiği mücadelede Türkiye'nin her anlamda destek olduğunu belirten Mustafa, Türkiye'ye teşekkür ederek şunları söyledi:

''İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a da şükretmez, onun için Türkiye'deki dostlarımıza, kardeşlerimize, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Türkiye hükümetine, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, sevgili Türk vatandaşlarına, teşekkür etmek bizim görevimizdir. Hepiniz, tüm ulusal mücadelelerimizde yanımızda olduğunuz gibi, bu savaşta da halkımızın yanında yer aldınız. Her yönden, yardım, siyasi, hukuki, insani ve medyatik anlamda, ayrıca çeşitli dayanışma faaliyetleri ile halkımızın yanında olduğunuz için sizlere yürekten teşekkür ediyoruz, şehitlerimizin boşa çıkmayacağı, kanına sadık kalacağımıza, emanetimiz olan Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya sadık kalacağımıza söz veriyoruz. Aramızda Filistin toprağının bir zerresini, Kudüs'ün bir taşını verecek kimse yoktur.''

''Filistin, sadece bir toprak parçası değil, bir direniş ruhunun adıdır''

Geceye katılamayan ama yazılı mesaj gönderen CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da şunları söyledi:

''Filistin halkı, yıllardır süren zulme, baskıya ve işgale karşı onurlu mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Filistin halkının yanında olmak hepimizin görevidir. Filistin, sadece bir toprak parçası değil, bir direniş ruhunun adıdır.''

Filistin meselesi üzerinden iki yüzlü bir siyaset anlayışı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu şu şekilde devam etti:

''Ancak ne yazık ki, Filistin meselesi üzerinden iki yüzlü bir siyaset anlayışı hâlâ devam ediyor. Son günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi 'satın alma ve sahiplenme' yönündeki açıklamaları, emperyalist zihniyetin en somut örneklerinden biridir. Gazze’yi bir emlak projesi gibi görmek, orada yaşayan insanların iradesini yok saymak ve bölgenin gerçeklerini hiçe saymaktır. Bu tür yaklaşımlar, Filistin halkının onurlu direnişini ve bağımsızlık mücadelesini asla anlayamayan bir bakış açısının ürünüdür.''

Kılıçdaroğlu, Filistin Halkının verdiği mücadeye destek olmak amacıyla düzenlenen gece nedeniyle Perinçek'e teşekkür ederek şunları kaydetti:

''Filistin halkının haklı davasını savunmak ve bu konuda duyarlılığı artırmak amacıyla düzenlenen bu anlamlı geceye ev sahipliği yapan Vatan Partisi’ne ve Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek’e teşekkür ediyorum. Filistin davasına sahip çıkan her platform, sadece mazlum bir halkın sesi olmakla kalmaz, aynı zamanda insanlığın vicdanını da temsil eder.''

Düzenlenen gecede Filistin ile alakalı bir kısa film katılımcılara sunulurken, Aydınlık Halk Korosu'da Filistin şarkıları söyledi.