(ARTVİN) - DİSK Kadın Komisyonu'nun çağrısı ile Konfederasyon’a bağlı sendikaların örgütlü olduğu tüm iş yerlerinde kadınlar, “Yaşamı durduruyoruz” diyerek iş bıraktı. Artvin’de bir araya gelen kadınlar adına açıklama yapan Özlem Eldenir, "Yaptığımız işe ne olursa olsun bırakıp, alanları, sokakları ve meydanları dolduruyoruz. Tüm taleplerimizin derhal hayata geçirilmesi için mücadeleyi büyütüyoruz" dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi kadınlar, yurt çapında “Yaptığımız işi, yıkadığımız bulaşığı, çamaşırı bıraktık. Fabrikada, atölyede, ofiste, plazada, belediyede, hastanede, okulda, evde yaşamı durdurmak için kadınlar grevde” diyerek iş bıraktı. Artvin'de DİSK adına açıklamayı okuyan Özlem Eldenir, şunları söyledi:
"Toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar toplumsal hayatın bütününde eşitsizlik ve ayrımcılık yaşıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği katlanarak büyüyor, kadın cinayetleri artıyor, hayat pahalılığı ve kadın yoksulluğu durdurulamaz seviyelere çıkıyor. Kadın işsizliği katlanıyor. Tüm bunlara karşılık kadınlar toplumsal yaşamın her alanında eşitsizliklerle ve ayrımcılıklarla mücadele etmeye devam ediyor. 2025 yılında asgari ücretin hâlâ tek kişi üzerinden hesaplanmasına rağmen siyasal iktidar ‘aile yılı’ ilan ederek bir kez daha emeğimizi karşılıksız bırakacak, bizi eve hapsedecek, yoksul bırakacak, şiddete açık hale getirecek politikalara olan ısrardan vazgeçmedi. Bizler de kadına yönelik şiddete karşı cezasızlık politikalarına, eşitsizliklere ve ayrımcılıklara karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Geçen yıl 8 Mart’ta yaptığımız açıklamada, ‘Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz’ demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında duruyor, bir adım daha ileriye atıyoruz.
"Emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz"Kadınlar olarak, emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz. Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması ve bakım yükünün kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadelemizi yükseltiyoruz. Biz kadınlar, 8 Mart’a giderken hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesimizi yeniden yükseltiyoruz. Hem çalışma hayatında hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte duruyoruz. Yaptığımız işi, yıkadığımız bulaşığı, çamaşırı bıraktık. ‘Fabrikadan, atölyeden, ofisten, plazadan, belediyeden, hastaneden, okuldan, evden’ çıktık; meydanlarda ve sokaklarda haklarımız için bir aradayız."
Açıklamada, kadınların talepleri şöyle sıralandı:
“İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır. Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir. Nafaka hakkının gasbına yönelik tartışmalara son verilmelidir. Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır. Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır. İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her iş yerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır. Biz kadınlar, haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz. Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz.''
Yorumlar
Kalan Karakter: