(TBMM) - DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, “Sayın Öcalan Kürt sorunun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor ” dedi. Erdoğan’a seslenen Bakırhan, “İktidarı da bu çağrının ciddiyetine denk düşecek zemini güçlendirmeye ve tarihi çözümde rolünü oynamaya çağırıyoruz. Şimdi yürütmenin başındaki sayın Erdoğan’a büyük işler düşüyor. Artık her şey Erdoğan’ın elinde. Sizin için tarihe geçme fırsatıdır Sayın Erdoğan, günü kurtarmak veya oyalanmak yerine geleceği kazanmak için cesaret gösterin, tarihe cesur bir Yürütme'nin başı olarak geçin” diye konuştu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, partisinin grup toplantısında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun köklü ve kalıcı çözümü için önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlandığını duyurdu.
“Sayın Erdoğan, sizin için tarihe geçme fırsatıdır”
Erdoğan’a seslenen Bakırhan, şöyle konuştu:
“Biz kalıcı ve köklü bir çözüm için hazırız. İktidarın da bu çağrının ciddiyetine denk düşecek zemini güçlendirmeye ve tarihi çözümde rolünü oynamaya çağırıyoruz. Bu süreç Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar yaptığı siyasi taşıyıcılıkla devam etti ama Sayın Bahçeli Yürütme'nin başı değil. Şimdi Yürütme'nin başındaki Sayın Erdoğan’a büyük işler düşüyor. Artık her şey Erdoğan’ın elinde. Milyonlar gözü kulağı ‘demokrasi gelsin, adalet gelsin, özgürlük büyüsün’ diye bekliyor. Artık Erdoğan’dan hızlıca artık demokratikleşmeyi sağlayacak güven arttırıcı adımlarını atılmasını bekliyoruz. Sayın Erdoğan, sizin için tarihe geçme fırsatıdır, günü kurtarmak veya oyalanmak yerine geleceği kazanmak için cesaret gösterin tarihe cesur bir yürütmenin başı olarak geçin.”
“Pınar Gültekin davasında haksız tahrik indirimi isteyen yargıya kadınlar nasıl güvenecek”
Ülkeyi yönetenlerin her korktuğunda baskıyı arttırdığını ifade eden Bakırhan, şunları kaydetti:
“AKP iktidarı da iktidar olduktan sonra demokratikleşme iddiasıyla gelmişti. Ama demokrasiyi resmen budadı, yargıda ciddi bir kadrolaşma var. Yandaşa olan hukuk lastik gibi bu düzene karşı olanlara hukuk aslan gibi kükrüyor. Adli tıp raporuna göre diri diri yakıldığı tespit edilen Pınar Gültekin davasını biliyorsunuz. Pınar Gültekin davasında Yargıtay bu canice öldürmeye haksız tahrik indirimi istiyor. Bu kararla kadınlar yargıya nasıl güvenecek. Bu kararın takipçisi olacağız. Bu karardan Yargıtay’ın vazgeçmesini istiyoruz.”
"Siirt'e atanan kayyum cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş, demek ki bunlar önceden bunun hazırlığını yapıyorlar"Bakırhan, Hakkari’deki haksızlığa da İstanbul’da yaşanan hukuksuzluğa da ses çıkaracaklarını söyleyerek, “Şırnak’ta yaşanan haksızlık da bizim, Bolu’da yaşanan acı da bizimdir. Kürt coğrafyasındaki bu kayyumcu zihniyeti Batı’ya da taşımaya çalışıyorlar. Hangi partiden olduğu bakılmaksızın DEM Parti olarak tutumumuz devam ediyor” dedi.
Siirt Belediyesi’ne de kayyum atanmasına tepkisini ifade eden Bakırhan, “Siirt'e atanan kayyum cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Demek ki bunlar önceden bunun hazırlığını yapıyorlar. Bu antidemokratik uygulamayı kabul etmeyeceğimizi söylemek istiyoruz. 31 Mart’ta Siirt’e kaçak seçmen getirdiler buna rağmen 10 bin fark atıldı. Siirt halkının iradesi gece yarısı yok sayıldı. Belediyemizi iyi hizmet yürüttüğü için, Kürtler Araplar memnun olduğu için, kadınlara yapılan projeler iyi olduğu için cezalandırdılar. Onun için Türkiye’deki bütün halkları Siirt’le dayanışmaya çağırıyorum” diye konuştu.
“Kimse bize ‘bir süreç var, size istediğimiz gibi tokat atarız sesinizi çıkarmayın’ diyemez”
“ 'Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur’ anlayışından bu iktidarı vazgeçmeye çağırıyoruz” diyen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürtler de vardır, iradesi de vardır. Kürtlere de iradelerine de saygı duyacaksınız. Kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Kürt halkı ırk ayrımcılığına karşı canını dişine takarak mücadele etti. Bu kayyumcu uygulamalar AKP’nin alnında kara bir leke olarak kalmaya devam edecek. Atanan kayyumlar halkın iradesini işgal girişimidir. Sadece kayyumla yetinmiyorlar. Devlet Denetleme Kurumuna istediği kamu kurumuna görevlendirme yapma ve alma yetkisi veriyorlar. Sormak istiyorum kayyumla mı barışa katkı sunacaksınız? Hem silah bırakma çağrısı yapıp hem de Siirt’te vekillerimize, kadınların, çocukların olduğu yerde silahla gösteri yapacaksın... İşte hükümeti, iktidarı, kayyum protestoları sırasında silah gösterenleri açığa çıkarmayı davet ediyorum. Kimse bize ‘Bir süreç var, bu kayyum uygulamalarını görmezden gelin’ demesin. Kimse bize ‘Bir süreç var, size istediğimiz gibi tokat atarız sesinizi çıkarmayın’ diyemez. Kimse bütün kötülükleri yapalım bir süreç uğruna sessiz kalalım demesin.”
“Öcalan çatışmaların hukuki ve siyasi zemine çekilmesi çağrısı yapmışken iktidarın pratiği ve dili de buna uygun olmalıdır”
Bakırhan, muhalefet ve toplumun Türkiye’de çözümü desteklediğine dikkat çekerek “Biz her gün halklarla iç içeyiz. Hiçbir dönemde olmadığı gibi toplum ve muhalefet bu sürecin çözüme evrilmesini istiyor. Bugün toplumsal uzlaşıya ihtiyacımız var. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü herkesin nefes almasını sağlayacaktır. Sayın Öcalan çatışmaların hukuki ve siyasi zemine çekilmesi çağrısı yapmışken iktidarın pratiği ve dili de buna uygun olmalıdır” dedi.
“Hükümet demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda bir adım atmıyor?”
“Barış, Kürt halkının boynuna basarak olmaz” diyen Bakırhan, şöyle konuştu:
“ 'Barış istiyoruz, her koşulda barış istiyoruz' demek güçsüzlük demek değildir. Barışta ısrar ancak güçlü bir iradeyle mümkündür. Biz asla devletin zafiyeti olarak da görmedik, görmeyiz. Barış, şiddetin ve şantajın gölgesinde olmaz. Demokrasi ve özgürlüklerin ışığında olur. Zaman susma ve bekleme zamanı değildir. Yüz yıldır bunca tufan gördük gemiyi terk etmedik. Barış için gece gündüz çalışacağız. Türkiye’nin dört bir yanında barışı örgütlemek için toplantılar yapıyoruz. Barışı toplumla birlikte büyütmeye çalışacağız. İktidara sormak istiyorum, peki neden hükümet demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda bir adım atmıyor? İktidarı durduran nedir? Başka bir şeye ihtiyaç duymadan, kimseden bir şey beklemeden Kürtlerin ve Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını ne zaman tanıyacak?”
Yorumlar
Kalan Karakter: