(YOZGAT) - CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, 2013 yılında 420 bin 699 olan il nüfusunun 7 bin 538 kişi azalarak 2024 yılı sonu itibarıyla 413 bin 161’e düştüğünü belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'na yüzde 76 oy vermiş ama geldiğimiz noktada Yozgat her gün eriyor, göçüyor. Bu gidişle de milletvekili sayımız 3’e düşecek. Böyle olursa Yozgat bu gidişle geriye gitmeye, Yozgat daha da sefalete mahkum edilecek gibi görünüyor" dedi.
CHP’nin yenilenecek parti programı için Yozgat merkez ve ilçelerinde sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, sendikalar, muhtarlarla görüşmeler yapan il ve ilçe örgütlerince hazırlanan raporlara son şeklini vermek üzere İl Danışma Kurulu’nun ikinci toplantısı yapıldı. İlçe başkanları ve parti yöneticilerinin katılımı ile il teşkilatında gerçekleştirilen toplantı öncesinde CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, bilgilendirmede bulundu.
Yaşar, ilçelerde sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, sendikalar, muhtarlar, toplumun en geniş kesiminden görüşler aldıklarını, bunları özetleyip rapor haline getirip, genel merkeze sunacaklarını söyledi. Yaşar, konuşmasında güncel konulara da değinerek, "Yozgat, maalesef hak ettiği noktada değil. Siyaseten Yozgat, iktidara, tek adam sistemine verdiği desteğin karşılığını hiçbir zaman, hep söylüyoruz almış değil. Yozgat, en çok oy veren iller arasında iktidara, yani yüzde 76 oy vermiş Sayın Cumhurbaşkanı’na ama geldiğimiz noktada Yozgat her gün eriyor, göçüyor. Yozgat'ta biz son TÜİK’in verilerine göre aşağı yukarı 8 bine yakın nüfus kaybettik, bu gidişle de milletvekili sayımız 3’e düşecek. Böyle olursa Yozgat bu gidişle geriye gitmeye, Yozgat daha da sefalete mahkum edilecek gibi görünüyor" diye konuştu.
"Anadolu'da derler ki; zulmün artsın ki gidişin hızlansın"
İktidarın artık son günlerini yaşadığını, bu nedenle de baskı uyguladığını aktaran Yaşar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin geldiği noktada, özellikle iktidarın son 22 yıldır Türkiye'yi getirdiği noktada artık insanlar illallah dedi, Anadolu tabiriyle. Bir an önce seçim diyor, biz de bir an önce seçim diyoruz. İktidar gözünü Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayına dikti. Aday belirlemede bir bölünme olur da önümüz, zemin açılır mı peşindeler, ama buna meydan vermeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi bir ilki başlattı, en geniş tabanlı 1 milyon 600 bin üyesi, ayrıca 1 milyon 600 bin üyeyle de yetinmeyip, bir takvim içinde bütün Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapılarını yurttaşlarımıza açtı, aynı zamanda sistem üzerinden, e-devlet üzerinden kayıt başlattı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurbaşkanı adayını, ‘benim de cumhurbaşkanım, tercihim olsun’ diyen bütün yurttaşlarımıza, geçmişteki hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsun, partiye davet ediyoruz, partiye üye yapıyoruz, onlar da tercihini belirtsin. Çünkü bir adamın diliyle dudağı arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı seçilemez. Türkiye Cumhuriyeti'ne cumhurbaşkanı olacak adayımız en geniş katılımlı, toplumun her kesiminin görüşünü bildirdiği, destek verdiği bir adayla yola çıkacağız ve bu ne idiği belli olmayan bu ucube sistemi hep birlikte değiştireceğiz. İktidar bunu gördüğü için panik içinde ne yapıyor, bizim belediyelerimize, bizim belediye başkanlarımıza baskı uyguluyor, aydınları, basını, eleştirenleri baskı altına alıyor. Bu bir gözdağı, Anadolu'da derler ki; zulmün artsın ki gidişin hızlansın. Bu gidişin ayak sesleri ama Cumhuriyet Halk Partililer bunlara meydan bırakmaz.
"Bu zihniyete hep birlikte son vereceğiz"
İktidarın toplumdan koptuğunu belirten Yaşar, şöyle devam etti:
"Bugün 6 Şubat depreminin üzerinden 2 yıl geçti, depremde kaybettiklerimize Allah'tan rahmet, ailelere sabır diliyoruz. İki yılda verilen sözlerin yüzde 30’u, yüzde 35’i tutulabilmiştir. Deprem bölgesindeki insanlar feryat ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımız telekonferans sistemiyle konut anahtarları veriyor, bakan davet ederken hak sahiplerine ‘şanslı aileler’ diyor. Aileler yıkılmış, yuvalar yıkılmış, canlar gitmiş, Sayın Bakan ‘şanslı aileler’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, bir kadıncağıza evinin tapusunu veriyor, 2 tane çocuğunu kaybetmiş, kadıncağızın tapu çok da umurumda değil, kafasını kaldırmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; ‘Bak sana cennette buluş dedim, çocuğun ile çok güzel dualar ettim’ diyor. Bu kadar toplumdan kopmuş bir yönetim, bu kadar toplumun acılarından, kederlerinden, toplumun sıkıntılarından uzaklaşmış bir zihniyet. Bu zihniyete hep birlikte son vereceğiz."
Yorumlar
Kalan Karakter: