Birgün gazetesi gözaltıları... Murat Bakan: "Amacın baskı ve sindirme olduğu açıktır"

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "BirGün Gazetesi’ne yöneltilen suçlama -ki Sabah Gazetesi yetkilisinin bu görüşmeyi kamuoyuyla fotoğraflı bir şekilde paylaştığı zaten ortadadır- Başsavcı’nın diğer yargı kararları ve iddianameleriyle birlikte değerlendirildiğinde, amacın baskı ve sindirme olduğu açıktır. BirGün Gazetesi’nin, Uğur Koç’un, Berkant Gültekin’in ve Yaşar Gökdemir’in yanındayız" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile BirGün gazetesi Web Yayın Koordinatörleri Uğur Koç, Berkant Gültekin ve Sorumlu Müdürü Yaşar Gökdemir’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Bakan, şunları kaydetti:

"Terörle Mücadele Kanunu’nun 6'ncı maddesi adeta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek için özel bir hükme dönüştü. Her kim Akın Gürlek’i eleştirirse, terörle mücadelede görev almış kişilerin kimlik ve görevlerini ifşa etmiş sayılıyor. Bu durum, 'Tez boynu vurula' diyen bir kadı hükmüne ya da 'şeyhülislam fetvası var' anlayışına dönüşmüş durumda.

Bir hukuk devletinde, hatta eleştirilerin odağındaki bir kanun devletinde bile, bu madde bu kadar geniş bir şekilde yorumlanamaz. Sabah Gazetesi’nin bir yetkilisi, Başsavcı’yı makamında ziyaret ediyor. Ziyareti hem kendisi hem de bağlı olduğu gazete haberleştirince sorun olmuyor, ama BirGün Gazetesi aynı görüşmeyi haber yapınca Başsavcı hedef gösterilmiş oluyor. Başsavcı’nın, Sabah Gazetesi yetkilisiyle görüşmesini duyuran, fotoğraf paylaşan değil de bu görüşmeyi haber yapan gazeteciler nasıl Başsavcı’yı hedef göstermiş sayılabilir? Sabah Gazetesi yetkilisi, kamuya kendisinin duyurduğu görüşmenin haber yapılmasından ötürü nasıl kendisini de 'terörle mücadelede görev yapmış' biri olarak gösterip tehditler savurabilir? BirGün Gazetesi’nde çalışan gazetecilerin gözaltına alınması kararını kim, hangi hukuk normuna dayanarak verebilir? 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçlamasının yapılabilmesi için, hedef gösterme kastının bulunması gerekir. Kişinin kimlik veya görev bilgisini kasten ifşa etmesi ve bu ifşanın onu terör örgütlerinin hedefi haline getirebilecek nitelikte olması şarttır.

Ayrıca, bilginin kamuya açık olup olmaması önemlidir. Eğer söz konusu kişi zaten kamuoyunda bilinen biriyse, 'kimliğini açıklama' fiili suçun oluşmasını zorlaştırır. Akın Gürlek gibi kamuoyunda tanınan bir yargı mensubunun, bir siyasetçi tarafından eleştirilmesi ya da bir gazeteci tarafından haber yapılması, bu kapsamda değerlendirilemez. BirGün Gazetesi’ne yöneltilen suçlama -ki Sabah Gazetesi yetkilisinin bu görüşmeyi kamuoyuyla fotoğraflı bir şekilde paylaştığı zaten ortadadır- Başsavcı’nın diğer yargı kararları ve iddianameleriyle birlikte değerlendirildiğinde, amacın baskı ve sindirme olduğu açıktır. BirGün Gazetesi’nin, Uğur Koç’un, Berkant Gültekin’in ve Yaşar Gökdemir’in yanındayız."