Vatandaşların pahalılık sitemi: "Çocuklardan borç alarak idare ediyoruz. Her taraf batmış, bir şey alamıyoruz''

Yayınlanma: 05.02.2025 15:28 Güncelleme: 05.02.2025 15:28

Sinop’ta yaşayan vatandaşlar pahalılıktan dert yandı. Nurettin Öztürk,'' “Her taraf batmış. Bir şey alamıyoruz. Gidip ürünlere bakıp önünden dönüyoruz. Şartlar zor. Yapacağımız bir şey yok. Herkes aklını başına alsın. Geçinemiyoruz. Ondan bundan borç alarak, çocuklardan borç alarak idare ediyoruz” dedi. 

(SİNOP) - Sinop’ta yaşayan vatandaşlar pahalılıktan dert yandı. Nurettin Öztürk, ''Her taraf batmış. Bir şey alamıyoruz. Gidip ürünlere bakıp önünden dönüyoruz. Şartlar zor. Yapacağımız bir şey yok. Herkes aklını başına alsın. Geçinemiyoruz. Ondan bundan borç alarak, çocuklardan borç alarak idare ediyoruz'' dedi.  Sinop’ta yaşayan yurttaşlar Türkiye ekonomisinden memnun olmadıklarını ifade ederek, maaşlarının geçinmeleri için yeterli olmadığını dile getirdiler. Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli olan Şükrü Demirel, şöyle konuştu: ''Türkiye’de ekonomi var mı? Ekonomist var mı? Ekonomist en tepede oturuyor ve 'ben ekonomistim' diyor. Bu soruların bir anlamı kalmadı artık. Emekli aylıkları asgari ücretin altında kaldı. Bu insanlar nasıl geçiniyor? 12 bin 500 liradan 14 bin 496 liraya çıkmış emekli maaşı. Ben sosyal güvenlikçiyim. Sosyal Güvenlik Kurumu'nda ben 30 yılımı geçirdim. Emekli, dul, yetim, malulen emeklileri saymıyorum bile, onlar zaten yok piyasada. Onları devlet hiç saymıyor. Üstelik bu ekonomik bunalım içinde hükümet kendine ilişkin gündem yaratmaya devam ediyor. Her gün yeni bir gündem. Kayyumlar atanıyor, gazeteciler cezaevine atılıyor. İnsanlar sokağa çıkamıyorlar. Korku iklimi hakim. Ekonomiden memnun olsam ne olur, olmasam ne olur? Ben bir emekliyim. Aldığım maaş 24 bin lira. Zaten yarısını evin kirasına veriyorum.'' “Benim maaşım asgari ücretin altında... Ama önceden 2 katıydı” Hasan Çolak; “Beğenilecek nesi var ki? Dolar altı başını gitti, altın aldı başını gitti. Altın lazım 'dolarla mı iş yapıyorsun' diyor ama her şey dolarla. İster istemez ne olursa olsun sonunda fatura bize geliyor. Parası çok olan için bir şey fark etmiyor ama parası az olan için sıkıntı veriyor. Benim maaşım asgari ücretin altında. Ama önceden 2 katıydı. Emekli tam rahat edeceği zaman edemiyor” diye konuştu. Hasan Altun ise yaşadığı sıkıntıyı şöyle anlattı: ''Bu ekonomiyi beğenmiyorum. Ben emekli bir memurum. 2017 yılında emekli oldum. 2 asgari ücretten fazla maaş alıyordum. 4 tane en düşük emekli maaşından fazla maaş alıyordum ama şimdi hepsi beni solladı gibi bir şey. Yalancı dünyanın yalancı TÜİK üyeleri, yalancı ekonomistleri. Ne dersek diyelim. Geçinmek zor. Kiralara zam o biçim. Beş maaş alanlar bir çarşıya, pazara uğramıyorlar mı? Bilemiyoruz artık. Geçinmenin ne şartlarda zor olduğunu gitsinler görsünler. 20 bin lirayla ev geçindirmeye çalışıyoruz. Sağda solda çalışıyoruz. İş bulursak çalışıyoruz, bulamazsak evde yatıyoruz.'' ''Yandık, yandık'' Adil Ertürk; “Yandık, yandık. Bugün sigortaya gittim. Arabanın sigortasını sordum '19 bin lira' dedi. Millet şaşırdı. Ev kirası, çoluk çocuk derken para yok. Ne olacak bu halimiz? Nereye kadar gider bu iş? Zaten üç aya kıyamet kopar bu millette” dedi. Nurettin Öztürk; “Her taraf batmış. Bir şey alamıyoruz. Gidip ürünlere bakıp önünden dönüyoruz. Şartlar zor. Yapacağımız bir şey yok. Herkes aklını başına alsın, geçinemiyoruz. Ondan bundan borç alarak, çocuklardan borç alarak idare ediyoruz” diye ifade etti.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız