Vatandaş yoksulluk kıskacında: ''Bitmişiz artık. Vatandaş zaten oruç''
Ramazan ayının gelmesi ile birlikte vatandaşların alışveriş telaşı başladı. Alım güçlerinin düştüğünü belirten Günay Öğüç, "Pazara gitmek için akşamı bekledim. Belki pazarın yanında yöresinde dökülenler olursa toplayayım da alayım diye. Bitmişiz artık. Vatandaş zaten oruç. Bu sefer de Allah rızası için tutalım dedik, devlete değil" dedi.
Haber: Tenzile AŞÇI - Kamera: Akın KÜÇÜKKURT (İZMİR) – Ramazan ayının gelmesi ile birlikte vatandaşların alışveriş telaşı başladı. Alım güçlerinin düştüğünü belirten Günay Öğüç, "Pazara gitmek için akşamı bekledim. Belki pazarın yanında, yöresinde dökülenler olursa toplayayım da alayım diye. Bitmişiz artık. Vatandaş zaten oruç. Bu sefer de Allah rızası için tutalım dedik, devlete değil" dedi. Ramazan ayının başlamasına saatler kala ilk iftar alışverişi telaşı başlarken, alım gücü düşen vatandaşlar eski Ramazanlara özlem duyduklarını ifade etti. Bazı vatandaşlar, pazarda kalan son ürünleri alırken, kimi vatandaş ise askıda ekmek almak zorunda kalıyor. ''Pek daha alışveriş yapamadım. Fiyatlara daha yeni bakıyorum'' diyen Halit Kiriş, ''Hurma 140 lira. 500 liraya var ama biz onu yiyemeyiz. İlk iftar, sahur için hiçbir şeyim hazır değil daha. Bir kuru fasulye, pilav, yapsak 600-700 lira yapar. Ramazan'da doya doya et yemek gibi bir umudumuz yok. Ama ben tek başıma yersem o eti vicdanım kabul etmez. Onlar da yemeli. Sadece ben yersem mutlu olamam. İnsanlar her şeyi paylaşabilmeli. İnsan yanındaki komşusunu, akrabasın düşünmüyorsa tutmasın oruç” dedi. ''Bir sofranın maliyeti… Eğer davet edersek 3-4 bin lirayı bulur'' Eski ramazanlardaki kalabalık sofraların ekonomi nedeniyle artık olmadığını kaydeden Naile Albayrak, “Ramazan için hazırlıklar tamam. Fiyatlar çok pahalı. İstediğin kadar alamıyorsun. Temel gıdaları alabiliyoruz. Et de ara sıra giriyor mutfağa. Ama önceki kadar olmuyor. Önceden davet olurdu ekonomi böyle olunca olmuyor. Eskiden çok güzeldi. Bugün bir sofranın maliyeti eğer davet edersek 3-4 bin lirayı bulur” diye konuştu. ''Askıda ekmek alıyorum'' Alışveriş yapamadığını, pazar kalanları toplamaya gittiğini ifade eden Günay Öğüç, şöyle konuştu: ''Ramazan'dan önce hiçbir şey yapamadık. Torbaların dolması desen ne torbası! Torba dolar mı! Çok pahalı. Yumurtanın kolisi 200 lira, et 600 lira. Neyle dolduracaksın torbayı? Pazara gitmek için akşamı bekledim. Belki pazarın yanında yöresinde dökülenler olursa toplayayım da alayım diye. Eşimden emekliyim. Kredi borcum var. 12 bin lira maaş alıyorum. 5 bin lirası kiraya gidiyor. Kalanıyla da geçinmeye çalışıyorum. Askıda ekmek alıyorum. Çok pahalı.'' Mevcut ekonomik koşullarda vatandaşların sürekli oruç tutar hale geldiğini belirten Öğüç, ''Ramazan'da sofraya bir kaşık çorba koyabilirsem ne mutlu bize. Et girmez sofraya. Bir Ramazan kolisi hayır yaptılar. Onu aldım. Makarna, bakliyat. Et yok. Sıvı yağ ile idare ediyorum. Yetkililere seslensem fayda etmiyor ki! Bu kadar olmaz. Yoksulun halinden anlasınlar. Bitmişiz artık. Vatandaş zaten oruç. Bu sefer de Allah rızası için tutalım dedik, devlete değil” ifadelerini kullandı. ''Yetkililer gelsinler pazarı dolansınlar, o zaman görürler'' Emeklilerin iftar sofralarından etin kalktığını ifade eden Ali İhsan Çiftçi, şunları söyledi: ''Ramazan alışverişini ufak tefek yaptık. Eskisi gibi alamıyoruz. Aldığım maaş 17 bin lira. Bereket versin evimiz kira değil, kira olsa ayvayı yedik. İlk iftar için hurma aldım. Eti alamadık. Nereden alacağız! Et almak için Et, Balık Kurumu’na gidiyoruz. Yoksa eti buradan almak için mangal gibi yürek olmalı. İlk iftar alışverişi 700-800 lirayı geçti. Et almadık ama. Doyurduğu kadar. Tat kalmadı, huzur kalmadı. İnsanların yüzü gülmüyor. Yetkililer gelsinler pazarı dolansınlar, o zaman görürler. Emeklinin işçinin haline baksınlar.''