Özgür Özel, Elbistan’da Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nı ziyaret etti… “Aç kalmamak, ayrımcılığa uğramamak için tek çare erken seçimdir”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Elbistan‘da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nı ziyaretinde, "Bu ülkede çocuklar anlarından-babalarından yoksulluğu miras alıyorlar. Bazı çocuk öbürlerinden farkı kapatamayacak kadar geride hayata başlıyorlar. Ölmemek için, aç kalmamak için, ayrımcılığa uğramamak için, gençler ülkeyi terk etmesin diye, hiçbir çocuğa babasından-anasından yoksulluk miras kalmasın diye, bütün eşitsizlikler bitsin, kan dursun, gözyaşı dursun diye tek çare sandıktır, erken seçimdir ve bu iktidarı değiştirmektir. Bu ülkenin bütün mağdurları, mazlumları yüzlerini güldürecek gerçek bir halkın iktidarına kavuşana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz" ifadesini kullandı.
(KAHRAMANMARAŞ) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Elbistan‘da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nı ziyaretinde, "Bu ülkede çocuklar anlarından-babalarından yoksulluğu miras alıyorlar. Bazı çocuk öbürlerinden farkı kapatamayacak kadar geride hayata başlıyorlar. Ölmemek için, aç kalmamak için, ayrımcılığa uğramamak için, gençler ülkeyi terk etmesin diye, hiçbir çocuğa babasından-anasından yoksulluk miras kalmasın diye, bütün eşitsizlikler bitsin, kan dursun, gözyaşı dursun diye tek çare sandıktır, erken seçimdir ve bu iktidarı değiştirmektir. Bu ülkenin bütün mağdurları, mazlumları yüzlerini güldürecek gerçek bir halkın iktidarına kavuşana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz" ifadesini kullandı. 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Elbistan‘a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, burada Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın Elbistan Şubesi’ni ziyaret etti. Özel burada toplanan vatandaşlara hitap etti. 6 Şubat depremlerinin yıkıcılığını hatırlatarak sözlerine başlayan Özel, şunları kaydetti: 'Üç gün boyunca bir düdükle, 10 dakika içinde hazır olacak genç, güçlü, teçhizatı tam ordu kışlada tutuldu bir korkuyla ve üç gün içinde iş işten geçti. Önce ses vardı, kurtaracak kimse yoktu. Kurtaracaklar geldi ama sesler sustu. 53 binin üzerinde canımızı kaybettik ve maalesef ders almış gibi durmuyor hiç. Şimdi Ege’de sismik haraketllilik var, Yunan adaları boşaltıyor bizde harekete geçen yok. Bu deprem meselesi maalesef öyle bir noktaya geldi ki deprem güya zengin-fakir ayırmıyor, güya Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayırmıyor deprem ama devlet öyle bir iş yapıyor ki bu da artık sınıfsal bir meseleye dönüştü. Yoksullar daha mütevazi, daha korunaksız, daha ucuz kirası olan evlerde kalıyorlar. Deprem olunca da yardıma en son oralara koşuyor insanlar, devlet en son oraların sesini duyuyor. Vatandaş koşuyor, hepimiz koşuyoruz ama devletin buralara gelmesi bir şeyler yapması bayağı zaman alıyor. "Ölmemek için, aç kalmamak için, ayrımcılığa uğramamak için tek çare sandıktır, erken seçimdir" Bugün Nurhak’ta herkes bir ayrımcılıktan bahsediyor. Belediye Başkanı somut kanıtlarıyla ortaya koyuyor. AK Partili belediyelerin ağzının içine bakıp not tutan Bakan, Nurhak Belediye Başkanı’na ‘Sen çık dışarı’ diyor, toplantıdan kovuyor. Gerçekten artık katlanılmaz boyutlara geldi bu iktidarın hem ayrımcı politikaları hem sınıfsal yaklaşımları. Bu ülkede çocuklar analarından-babalarından yoksulluğu miras alıyorlar. Bazı çocuklar öbürlerinden farkı kapatamayacak kadar geride hayata başlıyorlar. Ölmemek için, aç kalmamak için, ayrımcılığa uğramamak için, gençler ülkeyi terk etmesin diye, hiçbir çocuğa babasından-anasından yoksulluk miras kalmasın diye, bütün eşitsizlikler bitsin, kan dursun, gözyaşı dursun diye tek çare sandıktır, erken seçimdir ve bu iktidarı değiştirmektir. Bunu yapmak için yola çıktık. Hep birlikte yürüyoruz. Bu ülkenin bütün mağdurları, mazlumları yüzlerini güldürecek gerçek bir halkın iktidarına kavuşana kadar hep birlikte mücadele edeceğiz. “Cemevleri ibadethane olarak görülecek, tam eşitlik sağlanacak” Günü gelince, bütün eşitsizlikler bitince elbette toplumun geride bırakılmış kısımları bundan en çok memnun olacak, bundan da en çok Aleviler, Bektaşiler, canlar memnun olacak. Devletin, ‘Herkes eşittir ama Aleviler az eşittir’ dediği; Sünni’nin ibadethanesine, benim camime her masrafın görüldüğü, hocalarının devlet memuru olduğu ama Alevilere, cemevlerinene gelince o zaman orayı Kültür Bakanlığı’na bağlandığı, burayı bir kültür-sanat faaliyeti, bir renk olarak görenlerin yarattığı ayrımcılıklar bitecek. Burası depremde çok büyük işler görmüş, çok büyük acılara tanıklık etmiş, Avrupa’dan gelen dünya kadar yardımı canlar eliyle depremzedelere ulaştırmış, karınları doyurmuş, ayazda kalanı sıcakta tutmuş güzel insanları bulunduğu yer. Buraya yapılan ayrımcılık da son erecek. İnşallah ileride cemevleri de hem ibadethane statüsünü alacak hem Aleviler de artık daha az eşit yurttaşlar olarak görülmeyecek, tam eşitlik sağlanacak. O güne kadar mücadele etmeye, birlikte yürümeye devam edeceğiz.”