Özgür Özel, DEVA Partisi'ni ziyaret etti... Özel: "İki adaylı formül gibi bir senaryomuz yok"

Yayınlanma: 13.02.2025 14:04 Güncelleme: 13.02.2025 14:04

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. Özel, ''23 Mart’taki ön seçim sonrası ola ki yine iki adaylı bir formüle zorunlu kılınırsa durum buradaki senaryonuz nedir?” sorusuna "Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da ‘Partim bir görev verirse oradayım. Partimin verdiği kararlara saygılıyım’ dedikten sonra ben bu gereksiz tartışmalara yanıt vermeyi doğru bulmam" yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. Özel, ''23 Mart’taki ön seçim sonrası ola ki yine iki adaylı bir formüle zorunlu kılınırsa durum buradaki senaryonuz nedir?” sorusuna ""Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da ‘Partim bir görev verirse oradayım. Partimin verdiği kararlara saygılıyım’ dedikten sonra ben bu gereksiz tartışmalara yanıt vermeyi doğru bulmam" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi'ne hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Özel'e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftci ve Ensar Aytekin eşlik etti. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve beraberindeki heyet ise Özel'i kapıda karşıladı. Ziyaretin ardından Özel ve Babacan açıklamalarda bulundu. “Hep birlikte olma zorunluluğumuzu bir kez daha teyit etmiş olduk” CHP Genel Başkanı Özgür Özel ziyarete ilişkin olarak, "DEVA Partisi’nin CHP ile kurumsal olarak geçmişten, bugüne sürdürdüğü ilişkileri daha da geliştirerek, Türkiye’nin hem adalet hem de ekonomi ki birbirinden asla ayrılamaz etkileşim içinde bu iki ana gündemimiz. Önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Bunları aşmak için hem kadrolarımızla, hem daha önce de uzun süre birlikte çalışma pratiği olan ve ağır sorunlara etkili çözümleri üretme noktasında ortak söylemlerimizle birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu zorlu süreçten çıkması ve bir kez daha demokrasi ile yeniden buluşması, kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi ve Türkiye'nin önünün açılacağı bir sürecin sağlanması için hep birlikte olma zorunluluğumuzu bir kez daha teyit etmiş olduk" dedi. “Yürüttüğümüz çalışmalara ilişkin bilgi verdik” Özel, Babacan ile görüşmesinin detaylarına ilişkin olarak, "Erken seçim sandığını talep ettiğimiz bu süreçte CHP’nin kendi iç dinamikleri içinde yürüttüğü erken seçime hazırlık süreci... Sandık görevlilerinin tespitinden, bir iktidar programına evrilmesini ümit ettiğimiz program çalışmalarımıza ve cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine yönelik olarak CHP’nin kendi içinde sürdürdüğü çalışmalara ilişkin de bilgi verme imkanı buldum" dedi. "O toplantıdan dışarıya yansıyan o perde arkaları değil, hepimizin Türkiye’ye umut olduğu söylenen fotoğraf karesi" İki lider açıklamaları sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, “Üçlü görüşmede adaylık konusu açıldığında Sayın Mansur Yavaş’ın ‘Bu saatten sonra aday olup olmamak sadece benim kararım olamaz. Toplum bu işi satın aldı. Anketler böyle çıkarsa aday olacağımı bilin’ ifadeleri basına yansıdı. Böyle bir senaryoda Ekrem İmamoğlu’nun da ön seçimden çıktığını varsayarsak, iki adayla bir seçime gidilme durumu var mı? Mansur Bey nasıl bu şekilde aday olacak? CHP’deki adaylığı devam edecek mi? Ya da 100 bin imza ile bağımsız mı aday olacak? Bu tabloda senaryonuz nasıl işleyecek?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Mansur Yavaş başkanımızın ağzından okuduğunuz ifadeleri ben de duydum ama pazar akşamı değil. Pazartesi ve Salı sabahı bir Ankara temsilcisinin canlı yayındaki ifadelerinden duydum. Bunlar, pazar akşamı duyduğumuz ifadeler olmadığı için gazeteciler siyaseti yorumlar ama siyasetçilerin gazetecileri yorumlama gibi bir yükümlülüğü yok. Pazar akşamına ilişkin benim söyleyebileceğim şey şudur; Sayın Mansur Yavaş da Sayın Ekrem İmamoğlu da bu derin sorunlar ve kriz içinde olan ülkenin krizden çıkışının erken seçim olduğunu ve bu erken seçimin sağlanabilmesi için CHP’nin yetkili kurullarının verdiği kararlara ve en nihayetinde tüm üyelerinin vereceği kararlara saygılı olduklarını, partinin başarısı için çaba gösterecekleri ve ama hedefin CHP’yi iktidar yapmak olduğu için fedakarlıksa fedakarlık, sorumluluksa sorumluluk makamlarına hazır olduklarını hep birlikte konuştuk. O toplantıdan dışarıya yansıyan o perde arkaları değil, hepimizin Türkiye’ye umut olduğu söylenen fotoğraf karesi toplantının özetidir. O fotoğrafı, yayınlandıktan dakikalar içinde hem Mansur Başkan, hem de Ekrem Başkan paylaşmışlardır. Yalanlama gelmedi ifadesi... Bizim işimiz gerçek olmayanları doğrulama ya da birilerini yalanlama değil, ortaya koyduğumuz somut gerçeklik üzerinden aynı görüşleri defalarca söylüyoruz. Ama bambaşka değerlendirme yapmak isteyen arkadaşlar var. Ne için gerek duyuyorlar gerçekten bilmiyorum. Doğrusu bizlerin ağzından dökülen kelimelerdir. O değerlendirmeleri Mansur Bey’den değil, ilgili gazeteciden duydum.” “Erdoğan’ın aday olacağı ya da olmayacağı bir erken seçimi talep ediyoruz” Özel, mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sonraki seçimde aday olup olamayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: "Biz Kasım 2025’i erken seçim tarihi olarak daha önce de ilan etmiştik. Tam görev süresinin ortasıdır. Bu, bir 5 yıl daha Erdoğan yönetsin değil, 2,5 yıl daha Erdoğan’a tahammülümüz yok diyedir. Yapılacak seçimde AK Parti’nin adayı kim olursa olsun, ülke bu haldeyken bir kez daha seçim kazanma imkanı yoktur. Kasım 2025’te yapılacak bir erken seçimde Sayın Genel Başkan’ın Anayasa’ya yönelik tüm değerlendirmelerini paylaşıyorum. YSK’nın verdiği son karar gereğince bu dönem seçim zamanında yapılırsa aday olamaz ancak erken yapılırsa aday olabilir ve 2,5 yıl daha varken, bu yokluğa, yoksulluğa, zorluklara katlanmamak için Erdoğan’ın aday olacağı ya da olmayacağı bir erken seçimi talep ediyoruz. Yapılacak olan seçimi Erdoğan’ın bir şekilde kazanacağı ilişkin bugünden kurulan tüm ifadeler, seçim geldiğinde bu ifadeleri kuranları, seçmen karşısında ortaya koyacakları iddiayı değersizleştirir. O yüzden ‘kurallarını onun koyacağı bir seçime Erdoğan’ı aday etmeyin’ demek yerine, Erdoğan’ı her şartta yeneceğimiz iddiasını ifade etmek, ben çok daha inandığım, güvendiğim ve tekrar ettiğim bir söylem olarak benden duymaya devam edeceksiniz.” Özel, “23 Mart’taki ön seçim sonrası ola ki yine iki adaylı bir formüle zorunlu kılınırsa durum buradaki senaryonuz nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: "Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da ‘Partim bir görev verirse oradayım. Partimin verdiği kararlara saygılıyım’ dedikten sonra ben bu gereksiz tartışmalara yanıt vermeyi doğru bulmam.” "TÜSİAD’ın eleştirilerini son derece haklı olarak değerlendiriyorum” Özel, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın “Tutuklamalara sürekli yenileri ekleniyor. Ancak infial yaratan olaylarda suçlular kolayca serbest bırakılıyor” sözlerinin sorulması üzerine şunları kaydetti: "TÜSİAD hep ekonomi ile ön planda olan bir kuruluş. Hep ekonomi konuşmasını beklersiniz. TÜSİAD’ın bugün yaptığı değerlendirme, ekonomiden bağımsız değildir. Adaletin olmadığı bir ülkede, adalet sisteminin bu kadar örselendiği bir ülkede, adaletin yargıçları birer siyasi operasyon aygıtına dönüştürüldüğü, savcıların birer aparat haline getirildiği bir ülkede ekonomik çöküşün de çok yakın olduğu, sorunların altından bağımsız bir yargı ve kuvvetler ayrılığı olmaksızın kalkınamayacağı bir gerçektir. TÜSİAD’ın eleştirilerini son derece haklı olarak değerlendiriyorum. Yapılan değerlendirmeler, ülkenin geleceğini düşünen kaygılı değerlendirmelerdir ve yerden göğe kadar da haklıdır.”

Devamını Okumak İçin Tıklayınız