Nazan Moroğlu: "Türkiye’yi laikleştiren 3 Devrim Yasasının 101. yılında eğitimde, yönetimde laiklik yok sayılıyor, hilafet çağrıları yapılıyor"
Nazan Moroğlu, 3 Devrim Yasası'nın 101’inci yılına ilişkin, “Türkiye’yi laikleştiren 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasasının 101. yılında eğitimde yönetimde laiklik yok sayılıyor, hilafet çağrıları yapılıyor” açıklamasında bulundu.
Kadın hareketinin öncü avukatlarından Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı, MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Nazan Moroğlu, 3 Devrim Yasası'nın 101’inci yılına ilişkin, "Türkiye’yi laikleştiren 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasasının 101. yılında, eğitimde yönetimde laiklik yok sayılıyor, hilafet çağrıları yapılıyor" açıklamasında bulundu. Nazan Moroğlu, 3 Devrim Yasası'nın 101’inci yılı kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasası'nın 101’inci yılında laikliğin yok sayılıp, hilafet çağrıları yapıldığını belirtti. Moroğlu, açıklamasında şunları kaydetti: "Türkiye’yi laikleştiren 3 Mart tarihli 3 Devrim Yasasının 101. yılında, eğitimde, yönetimde laiklik yok sayılıyor, hilafet çağrıları yapılıyor. 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen 3 Devrim Yasasıyla, ülkemizde laik, demokratik, çağdaş bir ulus devletinin temelleri atılmıştır. 3 Mart 1924 tarihli 429 sayılı kanunla Şeriyye – Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri kaldırılmıştır. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması amacıyla kaldırılan bakanlıklar yerine Diyanet İşleri Başkanlığı; Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genel Kurmay Başkanlığı kurulmuştur. Kanunun birinci maddesinde, ‘Türkiye Cumhuriyetinde yasaları yapmak ve yürütmek yetkisinin yalnız TBMM ile hükümete ait olduğu’ düzenlenmiştir. 3 Mart 1924 tarihli 430 sayılı kanun, Tevhid-i Tedrisat Kanunudur. Bu kanunla tüm yurttaşların ilkokuldan itibaren 'eğitim birliği' temelinde Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine bağlı kuşakların yetiştirilmesini sağlamak amaçlanmıştır. Böylece eğitimin çok başlılıktan kurtarılması ve çağdaş, laik, bilimsel Milli Eğitim sistemiyle fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireyler yetiştirilmesi hedeflenmiştir. Dünyada bilim ve teknolojinin, yapay zeka uygulamalarının geliştiği bir dönemde, eğitim birliğinin kabulünden 100. yıl sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu yok sayılmış; Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığı ‘ÇEDES- Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İşbirliği Protokolü’ uygulanmaya başlanmış, proje kapsamında okullara imamlar, vaizler atanmıştır. "Laiklikten, Atatürk ilke ve devrimlerinden geri adımlara karşı kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceğiz" 3 Mart 1924 tarihli 431 sayılı üçüncü kanunla ‘Hilafetin kaldırılması’ kabul edilmiştir. Böylece dinin siyasete alet edilmesi önlenmek istenmiş ve egemenliğin kayıtsız şartsız sadece millete ait olduğu tescil edilmiştir. 3 Mart 1924 tarihli 3 Devrim Yasası, ‘Türkiye’yi laikleştiren’ yasalardır. Laiklikten, Atatürk ilke ve devrimlerinden geri adımlara karşı kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceğiz."