Milli Yol Partisi Genel Başkanı Çayır: Şu an hukuk yerle bir; adalet, ara da bulasın

Yayınlanma: 04.03.2025 15:32 Güncelleme: 04.03.2025 15:32

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Bağımsız yaşamanın bedelleri ağır. Bağımsız yaşamak kolay bir şey değil. Hiçbir şey yapmadan, olup bitene müdahale etmeden, mücadele etmeden, itiraz etmeden, doğruyu bulmadan bağımsız yaşayabilir miyiz? Şu an hukuk yerle bir; adalet, ara da bulasın” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Bağımsız yaşamanın bedelleri ağır. Bağımsız yaşamak kolay bir şey değil. Hiçbir şey yapmadan, olup bitene müdahale etmeden, mücadele etmeden, itiraz etmeden, doğruyu bulmadan bağımsız yaşayabilir miyiz? Şu an hukuk yerle bir; adalet, ara da bulasın'' dedi. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yalan siyasetinin hakim olduğunu ve ülkenin geleceği için bu anlayıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini belirterek, ilişkin şunları söyledi: “Şu anda yürütülmekte olan, neredeyse yüz yılı aşan bir siyasi anlayışı reddettiğimiz ve ayaklarımızın altına aldığımız, mutlak anlamda değişmesini istediğimiz için yola çıktık. Gittikçe cari siyasetten bıkkınlık geldi, tiksinti duyuyorum. Yalan ve çıkar üzerine kurulmuş bu siyasetten Türkiye’nin derhal kurtulması lazım. ''Kendilerini devlet yerine koymuşlar'' Gittikçe hayatı daraltıyorlar, korku salıyorlar ve inanç, fikir, düşünce özgürlüğünü bir şekilde hapsetme gayreti içindeler. Kutsallıklar oluşturmuşlar, kendilerini devlet yerine koymuşlar, kendilerine laf söylendiğinde devlete laf söylendi sayıyorlar ve insanları ona göre muameleye tabi tutuyorlar. Korkuyu kılcal damarlara kadar yayıyorlar. Buna şiddetle karşı gelmeliyiz. Bağımsız yaşamanın bedelleri ağır. Bağımsız yaşamak kolay bir şey değil. Hiçbir şey yapmadan, olup bitene müdahale etmeden, mücadele etmeden, itiraz etmeden, doğruyu bulmadan bağımsız yaşayabilir miyiz? Şu an hukuk yerle bir; adalet, ara da bulasın. ''Bu anlayıştan Türkiye’nin derhal kurtulması lazım'' Ümit Özdağ’a gidiyoruz. Siz, kendinize uygun siyasileri yanınızda tutabilirsiniz. Size uygun olmayanlara, size muhalefet edenlere hemen farklı davranmaya ne gerek var? Hepimiz aynı düşünmüş olsak, aynı partide yer alırdık. Demek ki herkes farklı düşünüyor ki farklı yerde duruyor. O halde bu farklılığı suç saymaya gerek yok ki. Yani siz, Allah’ın gönderdiği özel kullar, doğruluğun merkezi; sizin gibi düşünmeyen ve sizi tasdik etmeyenler de düşman. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bu anlayıştan Türkiye’nin derhal kurtulması lazım. Cesur olmamız lazım. Olup bitene kanmamamız lazım. Bir şeyleri değiştirmeden doğruya varmak mümkün değil. Korkmayın. İnsanlar bir kez doğruyor, bir kez ölüyor. ''Bu ülkeye ekmek kadar, su kadar adalet lazım, hukuk lazım'' Enver Paşa’dan, Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsederken hep güzel şeyler söylüyoruz. Yarın bir gün bizim de üzerimizdeki bu vazifeyi layıkıyla yapabilmek için sağa, sola bakmadan, korkuya kapılmadan hareket etmemiz lazım. Bu ülkeye ekmek kadar, su kadar adalet lazım, hukuk lazım. Bunu pekala elde edebiliriz ve bu ülkeyi layık olduğu bir yönetime kavuşturabiliriz. Ben, bu ülkede yaşayan bütün insanların insanca, onurluca, şereflice yaşamasının yolunun olduğunu biliyorum. Bunun için yoldayız. ''Bizi ayakta tutan ana sütunları kimse yok etmemeli'' Şu an bile yürütülmekte olan müzakere yok. Apo’yla neyi konuştunuz? Silahı bırakırsa bir şeyler olacağını ifade etmediniz mi? Sonra kalkıyor bir tane eski başbakan sıfatlı bir arkadaş, Türk’ün tanımının değişeceğini, anayasadaki bir maddenin değişmesinin kötü olmayacağını söylüyor. Elbette ki anayasadaki metinler Kuran değil, kutsal metinler değil. İhtiyaç olur anayasa değişir. Ama bizi ayakta tutan ana sütunları kimse yok etmemeli. Kendi elimizle kendimizi niye bölelim? Saçma sapan ve millete yalan söyleyen siyasetten bu ülke kurtulmalıdır.''

Devamını Okumak İçin Tıklayınız