Mersin Ziraat Odası Başkanı Yılmaz: "Don afeti nedeniyle seralarda da hasar büyük"
Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, don afeti nedeniyle Mersin’de açık alanda meyve sebze kalmadığını, seralarda da hasarın büyük olduğunu söyledi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "Primin bir kısmını devletin karşılaması, bir kısmının üreticinin cebinden çıkması, en azından don zararında, sel, dolu gibi doğal afetlerde bir sigortası oluyordu üreticinin" ifadelerine yer verdi.
(MERSİN) - Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, don afeti nedeniyle Mersin’de açık alanda meyve sebze kalmadığını, seralarda da hasarın büyük olduğunu söyledi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, "Primin bir kısmını devletin karşılaması, bir kısmının üreticinin cebinden çıkması, en azından don zararında, sel, dolu gibi doğal afetlerde bir sigortası oluyordu üreticinin" ifadelerine yer verdi. Mersin’de geçtiğimiz hafta etkili olan don felaketinin açıkta ve örtüaltında üretilen meyve ve sebzeye verdiği zarar, ilçe tarım müdürlüklerinin, belediyelerin, Ziraat Odasının hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkıyor. Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile birlikte Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı, Bahçeli, Kürkçü ve Burhan mahallelerinde seraları ve bahçeleri gezerek hasarın boyutunu yerinde inceledi. Musa Yılmaz, "Mersin’de son günlerde yaşadığımız don afetinde çiftçimizin emeği, çiftçimizi masrafı, çiftçimizin alın teri maalesef bir kez daha kül oldu. Şimdi seranın içindeyiz. Seradan önce şunu söylemem lazım ki Mersin’de açıkta hiçbir ürün kalmadı. Yüzde 100’ün üzerinde bir hasarın olduğunu söyleyebilirim. Kaldı ki burası örtü altı bir seramız. Seralardaki sebze ve meyvelerimiz bile bu şekilde zarar gördü. Bölgenin acilen afet bölgesi kapsamına alınması gerektiğini buradan söylemiş olalım" dedi. "Sigorta primleri çiftçinin maliyetinin yüzde 25'i" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de gezide edindiği izlenimlerin ardından tarım sigortaları (TARSİM) uygulamasını değerlendirdi. Seçer, şunları söyledi: "İlk bu düzenleme yasalaştığında, ilgimizi çekmişti ve doğru bir uygulama olduğunu söylemiştik. Primin bir kısmını devletin karşılaması, bir kısmının üreticinin cebinden çıkması, en azından don zararında, sel, dolu gibi doğal afetlerde bir sigortası oluyordu üreticinin. Ancak benim de uğraştığım bir alan olduğu için meyve bahçelerimizden biliyorum birçok sigortayı yaptıramıyoruz. Çünkü şöyle diyor arkadaşlar; bu ağaç 70 kilo meyve verir, bunun üzerinden prim hesabı yapıyor ama zararı öderken 20 kilo meyve üzerinden hesap yapıyor. Doğal olarak bunun sigorta prim maaliyeti bizim taşıyacağımız bir maliyet olmaktan çıkıyor. Daha işe başlamadan masrafımızın yüzde 25’i sigorta primi oluyor. Masrafımızı artırıyor. Bunun tekrar güncellenmesi lazım. TARSİM mevzuaatının güncellenmesi lazım."