Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez: "Sessiz kalırsak hastalarımız ilaçlarına erişimde büyük sorunlar yaşayacak"

(MALATYA)- Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, Türk Eczacıları Birliği (TEB) ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasında İlaç Temin Protokolü’nün 4 aydır imzalanmadığını, acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Sönmez, ''Günün ekonomik koşullarına uygun bir protokolün ivedilikle hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız adına talep ediyoruz. Bilinmelidir ki ülkemizde halk sağlığı sisteminin etkinliği ve ayakta kalması da ancak bu şekilde mümkündür” ifadelerini kullandı. 22. Bölge Malatya Eczacılar Odası'nda basına açıklamalarda bulunan Ebru Sönmez, şu ifadelere yer verdi: ''Bizler, köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunan, toplumla iç içe, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan eczacılarız. Bizler, hastalarımızın ihtiyaç duydukları ilaçlara en güvenilir ve en hızlı şekilde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sağlık danışmanlarıyız. Birinci basamak sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız. "Defalarca dile getirmemize rağmen eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi" Ancak mevcut ekonomik koşullar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi önlemlerin alınmadığı bir noktadayız. Defalarca dile getirmemize, taleplerimizi ısrarla ifade etmemize rağmen eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi. Bu anlamda 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok zor geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerini sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Ama daha da kötüsü sesimiz duyulmazsa, gerekli önlemler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır. "Protokol ivedilikle hayata geçirilmeli" Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiştir. 4 aydır yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamamıştır. Yeni bir protokol imzalanamamıştır. Buna rağmen, eczanelerimizde ilaç eczacılık hizmetleri halen büyük bir özveriyle sürdürülmektedir. Eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceği, günün ekonomik koşullarına uygun bir protokolün ivedilikle hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız adına talep ediyoruz. Hem bölge eczacı odalarımızın başkanları hem de Türk Eczacıları Birliği yöneticileri olarak bizler yaşadığımız bu zorlukları konunun yetkililerine, siyasi partilerin değerli temsilcilerine defalarca aktardık. Ancak ne yazık ki ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme henüz ulaşamadık. "Sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak" Bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına erişimde çok daha büyük sorunlar yaşayacak. Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak. Bu nedenle buradan tüm üye eczacılarımızla birlikte haykırıyoruz: İlaç ve sağlık hizmetlerinde bilginin, emeğin ve güvenin ilk adresi olan eczanelerimizin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Bu talebimiz sadece meslek grubumuz adına yapılan bir çağrı değildir. Bilinmelidir ki, ülkemizde halk sağlığı sisteminin etkinliği ve ayakta kalması da ancak bu şekilde mümkündür. Biz eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Haklı taleplerimizin karşılanması için gerekli adımlar atılsın, sağlık kapınız açık kalsın.''