Gamze Taşcıer: Psikolojik tacizi önlemek için genelge yetmez, ILO 190 derhal onaylanmalıdır
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi'ne ilişkin "Biz CHP olarak buradan net bir çağrı yapıyoruz. AKP, ilgili tarafların demokratik katılımıyla şekillenecek bir yasama süreci işletmeli ve ILO 190 Sayılı Sözleşmeyi TBMM gündemine taşıyarak ilgili taraflarında şeffaf katılımıyla tam bir mutabakatla yasalaştırmalıdır. Kadın çalışanların haklarını fiilen güvence altına alacak bağlayıcı düzenlemeler, siyasi iktidarın tercihi değil, asli sorumluluğudur" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi'ne ilişkin "Biz CHP olarak buradan net bir çağrı yapıyoruz. AKP, ilgili tarafların demokratik katılımıyla şekillenecek bir yasama süreci işletmeli ve ILO 190 Sayılı Sözleşmeyi TBMM gündemine taşıyarak ilgili taraflarında şeffaf katılımıyla tam bir mutabakatla yasalaştırmalıdır. Kadın çalışanların haklarını fiilen güvence altına alacak bağlayıcı düzenlemeler, siyasi iktidarın tercihi değil, asli sorumluluğudur" dedi. CHP'li Gamze Taşcıer, Resmi Gazete’de yayımlanan İş Yerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi hakkında yazılı açıklama yaptı. Taşcıer, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nin bir adım olduğunu ancak yetersiz bulduklarını belirterek şunları kaydetti: "Kadın çalışanların haklarını fiilen güvence altına alacak bağlayıcı düzenlemeler, siyasi iktidarın tercihi değil, asli sorumluluğudur. Bu Genelge tek başına gerçek bir koruma sağlanamaz. AKP iktidarı, iş yerinde şiddet ve tacizi gerçekten engellemek istiyorsa uluslararası normları benimsemeli, yasalarla somut yaptırımlar getirmelidir. CHP’li Belediyelerimiz 25 Kasım 2023’te imzaladıkları ‘Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ ile iktidarın yapamadığını yapmakta ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmektedir. Bu mücadeleyi de Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR) Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği şartı başta olmak üzere; uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütmektedir. AKP iktidarı atık ‘mış gibi’ yapmayı bırakmalı. Kadına yönelik her türlü şiddetle önce kendi politik zihin dünyasını değiştirmelidir. Kadınlara ve dezavantajlı gruplara güvenli bir çalışma hayatı sağlamak istiyorlarsa Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) iş yaşamında şiddet ve tacizi önlemeye yönelik 190 Sayılı Sözleşmesi ile eşlik eden 206 sayılı Tavsiye Kararının süratle TBMM’de yasalaşması şarttır." "Kadın hakları iktidarın turnusol kağıdı" CHP’li belediyelerin iş yaşamında kadına yönelik şiddet ve tacizi önlemek için kararlılıkla mücadele ettiğini bildiren Taşcıer, "Yerel yönetimlerimizde çalışanların güvenli ve eşit bir çalışma ortamına sahip olması için biz bu adımı 25 Kasım 2023’te attık. ‘Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ ile belediyelerimizde toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde şiddet ve tacizden arındırılmış bir çalışma ortamını taahhüt ettik. İstanbul Sözleşmesi ve ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni esas alan politika kapsamında, belediye çalışanlarına toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi verilmesini, şiddet mağdurlarına hukuki ve psikolojik destek sağlanmasını, cinsiyet kotası uygulanmasını ve ayrımcılığa karşı etkili önlemler alınmasını öngördük. Kadın hakları konusu iktidarın turnusol kâğıdıdır" dedi. "Genelge önemli ama samimi değil" Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'ni olumlu bir adım görmekle birlikte samimi bulmadıklarını ifade ederek şu ifadeleri kullandı: "İktidarın bugüne kadarki icraatları ve uluslararası sözleşmelere yönelik tutumu göz önüne alındığında, yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin ne ölçüde samimi ve kalıcı olduğu son derece tartışmalıdır. Nitekim tek bir imzayla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen bir iktidar pratiğinin, iş yerinde tacize ve şiddete karşı gerçekten etkili bir koruma mekanizması oluşturacağına dair inancımız yoktur. Bağlayıcı ve caydırıcı yasal düzenlemeler olmadan kalıcı bir çözüm sağlanamayacağı açıktır. İstanbul Sözleşmesi'nden tek bir imzayla çekilen bir iktidar, iş yerinde taciz ve şiddetle mücadelede de güven vermemektedir." "ILO 190 onaylanmadan tacizle gerçek mücadele olmaz" Taşcıer, çalışma yaşamında şiddet ve tacizi önlemeye yönelik 190 Sayılı ILO Sözleşmesi’nin bugüne kadar AKP tarafından onaylanmamış olmasının büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "190 sayılı sözleşme, çalışma dünyasında fiziksel, psikolojik ve cinsel tacize karşı uluslararası düzeyde bağlayıcı tedbirler öngörmekte, iş yerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması için bütüncül bir çerçeve sunmaktadır. Dolayısıyla sözleşmenin onaylanması, ülkemizde kadınların korunması adına güçlü bir hukuki zemin oluşturacaktır. Ancak AKP iktidarı, iş yerinde kadınları ve dezavantajlı grupları koruyan bu sözleşmedeki taahhütleri kabul etmeye yanaşmamaktadır." "AKP, kadın çalışanların taleplerine sırtını dönmeye devam ediyor" Taşcıer, AKP'nin uluslararası çalışma normlarını benimsemekte çekimser davrandığına dikkat çekerek, şu eleştirilerde bulundu: "Sadece ILO 190 değil, ev işçilerinin haklarını güvence altına alan ILO 189 Sayılı Sözleşmeyi ve kadınların doğum izni, gebelik hakları gibi hayati taleplerini düzenleyen Gebelik ve Analık Koruması Sözleşmesi'ni de imzalamamaktadır. AKP iktidarı, çalışan kadınların güvencesiz koşullarına duyarsız kalmaya devam etmektedir. Biz CHP olarak buradan net bir çağrı yapıyoruz. AKP, ilgili tarafların demokratik katılımıyla şekillenecek bir yasama süreci işletmeli ve ILO 190 Sayılı Sözleşmeyi TBMM gündemine taşıyarak ilgili taraflarında şeffaf katılımıyla tam bir mutabakatla yasalaştırmalıdır. Kadın çalışanların haklarını fiilen güvence altına alacak bağlayıcı düzenlemeler, siyasi iktidarın tercihi değil, asli sorumluluğudur."