Faizde bahar indirimi nisanda da sürecek, dövize talep yükselişe geçti

Yayınlanma: 06.03.2025 15:52 Güncelleme: 06.03.2025 15:52

Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizinde 250 baz puan daha indirime giderek, yüzde 42,5’a düşürdü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Mart’ta yıllık tüketici enflasyonunu yüzde 39 düzeyinde açıklamasıyla 2,5 puanlık faiz indirimi hemen hemen kesinleşmişti.

HABER/ANALİZ: Zülfikar Doğan Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizinde 250 baz puan daha indirime giderek, yüzde 42,5’a düşürdü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Mart’ta yıllık tüketici enflasyonunu yüzde 39 düzeyinde açıklamasıyla 2,5 puanlık faiz indirimi hemen hemen kesinleşmişti.Piyasa anketlerinde ve yapılan tahminlerde, 3 puan ve üzerinde indirim ihtimalini öne sürenler olsa da beklentilerin ağırlıklı ortalaması 2,5 puanda yoğunlaştı. Şimdi gözler, 17 Nisan’daki yılın üçüncü PPK toplantısına çevrilmiş durumda. Bugünden piyasa beklentileri ve öngörüler faizdeki ‘bahar indirimi’ kampanyasının gelecek ayda da süreceği yönünde. PPK’nın 2025 takvimine göre, mayıs ayında kurul toplantısı yok. Dolayısıyla mart, nisan ve mayısta enflasyonun artış hızı daha da yavaşladıktan sonra 19 Haziran ve 24 Temmuz’daki ‘yaz dönemi’ PPK toplantılarında peş peşe yapılacak indirimlerle ilk 6 ayın sonunda politika faizinin yüzde 35 veya altına çekilmesi yüksek ihtimal. Küresel piyasaların ve uluslararası bankaların beklentisi politika faizinin yüzde 30 ve biraz altına ineceği yönünde. Her ne kadar MB’nin yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 24 olarak revize edilmiş olsa da üst sınırın yüzde 29 olması, yüzde 30 oranındaki yıl sonu faiz beklentileriyle de örtüşüyor.Burada asıl önemlisi, TÜİK’in enflasyon verileriyle ilgili gerçeklik algısının ne derecede kabul gördüğü. MB’nin kendi yaptırdığı anketlerde bile gerek reel kesim gerekse hane halklarının yıllık enflasyon beklentileri yüzde 45-59 arasında. Piyasadaki gerçek enflasyon algısının altına düşürülecek bir faiz TL’den kaçışı, dövize, altına yönelişi hızlandıracaktır. Faiz inince dövize yöneliş hızlanıyor, döviz mevduatları 2 haftada 8 milyar dolar arttı Uzun süredir yüksek faiz nedeniyle dövize talebin azalması, dövizden TL yatırımlara geçiş eğiliminin artması, kurların adeta sabit kalmasını sağlıyordu. Şimdi faiz indirimlerinin peş peşe gelmesiyle TL yatırımların getirisi cazibesini yitirmeye başladı ve dövize yöneliş belirginleşti. Şubat ayının son iki haftasında bankalardaki döviz mevduatlarının 8 milyar doların üzerinde artması bu eğilimin yükseldiğini gösteriyor. Dolayısıyla politika faizinin yüzde 40’ın altına çekilmesi konusunda MB ve PPK’nın acele etmesi dövize yönelişi ve kurlardaki yükselişi hızlandıracak. Sanayici, tüccar ve reel kesim, yüksek faizden yakınırken, ihracatçının yakındığı konu ise döviz kurlarının uzun süredir hareket kalmasıydı. Şimdi faiz indirimlerinin TL finansmanını ucuzlatmasıyla sanayici ve reel kesim, düşük faizin kurları yukarı doğru hareketlendirmesiyle de ihracatçı memnun olacak. Ancak her iki halde de enflasyonun yeniden hareketlenmesi kaçınılmaz olacak. Sadece para, faiz, kur politikalarına endeksli Şimşek Programı’nda yapısal reformlar devreye girmedikçe, bir tarafı düzeltirken diğer tarafın fire vermesinin kaçınılmazlığı baştan beri bilinen bir şeydi. Şimdi yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur tercihinde kritik viraja girme aşamasına gelindi.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız