Ege Denizi Santorini Adası Alarmı: Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü: Tsunaminin yıkıcı etkisinin olmayacağını öngörüyoruz
Ege Denizi Santorini Adası ve civarındaki sismik aktiviteye yönelik olası risk değerlendirmesi bölgesel koordinasyon toplantısından sonra Seferihisar ilçesinde saha incelemesi gerçekleştiren Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "Tsunaminin kıyılarımıza ulaşması durumunda yıkıcı etkisinin olmayacağını öngörüyoruz" dedi.
(İZMİR) - Ege Denizi Santorini Adası ve civarındaki sismik aktiviteye yönelik olası risk değerlendirmesi bölgesel koordinasyon toplantısından sonra Seferihisar ilçesinde saha incelemesi gerçekleştiren Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "Tsunaminin kıyılarımıza ulaşması durumunda yıkıcı etkisinin olmayacağını öngörüyoruz" dedi. Ege Denizi Santorini Adası ve civarındaki sismik aktiviteye yönelik olası risk değerlendirmesi bölgesel koordinasyon toplantısından ardından Seferihisar'a gelen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, AFAD İzmir İl Müdürü Nazif Ekinci, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, ODTÜ İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Yağan, AFAD tarafından mobil siren ve anons aracı konuşlandırılan Seferihisar ilçesinde kıyıda ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı gemi ile Ege Denizi'nde inceleme yaptı. "Tsunaminin yıkıcı etkisinin olmayacağını öngörüyoruz" İncelemenin ardından açıklamalarda bulunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "Hepinizin bildiği gibi iki tane farklı risk karşımızda duruyor. Bunlardan bir tanesi bir olası volkan patlaması ya da bir tsunami oluşturacak büyüklükte bir depremin olması durumunda ortaya çıkabilecek bir tsunami etkisi ya da bir volkan patlaması oluşabilecek volkanik küllerin kıyılarımıza kadar ya da ülkemizin değişik bölgelerine kadar ulaşıp ulaşmama konusunu değerlendirdik. Özellikle güneyden kuzeye doğru geldikçe yani Muğla'dan daha kuzeye doğru geldikçe kıyılarımız boyunca bu tsunami tehlikesinin gittikçe azaldığını görüyoruz. Ama örneğin Muğla, Bodrum, Datça Yarımadası'ndaki değişik yerlerde de bu tsunami etkisinin oluşması durumunda, bunun altını çizerek söylüyorum, en erken kıyılarımıza bir saatten daha önce bir sürede gelmeyeceğini öngörüyoruz. Bunu yaptığımız modellemeler sonucunda ortaya koyuyoruz. Tsunaminin kıyılarımıza ulaşması durumunda yapılan değerlendirmelerde, modellemelerde bunun bir yıkıcı etkisinin olmayacağını öngörüyoruz. İzmir civarına, bugün bulunduğumuz bölgeye geldikçe bunun etkisinin daha da azalacağını veya yok denecek kadar bir etkiye sahip olacağını söyleyebiliyoruz. Diğer yandan olası bir volkan patlaması sonrasında neler olabileceğiyle ilgili de Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün yaptığı günlük projeksiyonlar var, günlük değerlendirmeler var. O arkadaşlarımız da burada genel müdür yardımcımız var, daire başkanımız var. Kendi ekipleri de her gün günlük düzenli bir şekilde özellikle hava akımlarının analizini yaparak değişik yüksekliklerde ne tür hava akımlarının olduğunu ortaya koyarak olası bir volkan patlaması sonucunda oluşacak olan volkanik küllerin nerelere doğru hareket edeceği konusunda günlük olarak zaten analiz ederek bunu da AFAD'la paylaşıyor. Tsunami konusunda özellikle bize uyarıyı veren kurum Kandilli Rasathanesi. Onlar bir Tsunami uyarısı verdiğinde AFAD'a biz bunu çok kısa süre içerisinde değişik kanallardan özellikle haber alma yayma sistemi içerisinde işte kısa mesajla ihtiyaç olması halinde yine aynı şekilde bizim SİMAS dediğimiz daha etkin, daha titreşimli mesaj yöntemleriyle ya da yine aynı şekilde biliyorsunuz merkezi ezan sistemi, belediyelerimizin yine anons sistemlerini kullanarak bunu vatandaşlarımıza ulaştırabileceğiz. Bu konuda da herhangi bir eksiğimiz yok. Gerekli hazırlıklar tamamlanmış durumda" ifadelerini kullandı. “Deniz çekilmeleri meteorolojik olay” Deniz çekilmeleri hakkında da konuşan Tatar şu açıklamalarda bulundu:"Özellikle son günlerde, kıyılarımızda değişik bölgelerde deniz çekilmelerinin yaşandığını görüyoruz, su çekilmelerinin yaşandığını görüyoruz. Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün yaptığı bütün değerlendirmelerde bunların özellikle kuzeyli rüzgarların etkisinde, özellikle de sığ denizin olduğu ortamlarda denizin geriye doğru sürüklendiği veya süpürüldüğü bir durum olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Doğal olarak da bunun bir meteorolojik olay olduğunu, bunun herhangi bir depremin habercisi olmadığını yine altını çizerek söylemekte yarar var." "Sosyal medya üzerinde bir takım farklı bilgi kirlilikleri oluşabiliyor" Acil durumlarda, vatandaşa doğru ve sağlıklı bilginin ulaştırılması son derece büyük önem taşıdığını dile getiren Tatar, "Bunu başaramadığımız takdirde biliyorsunuz özellikle sosyal medya üzerinde bir takım farklı bilgi kirlilikleri oluşabiliyor, bir takım dezenformasyon olabiliyor. Bu anlamda da vatandaşlarımızdan sizlerin vasıtasıyla ricamız bu tür durumlarda muhakkak resmi kanalların yaptığı açıklamalara itibar etmelerini özellikle istirham ediyoruz" dedi. "Yunanlı meslektaşlarımızla temas halindeyiz" Sismik aktiviteleri Yunanlı meslektaşlarıyla birlikte takip ettiklerini ve üç modellemeye göre çalıştıklarını söyleyen Tatar şöyle konuştu: "Sonuçta şu ana kadar 2200'ün üzerinde bir sismik aktivitenin olduğunu biliyoruz. Bu yaklaşık 15 günden bu yana olan toplam sismik aktivite. Bir yandan Yunanlı meslektaşlarımızla da temas halindeyiz. Oradaki araştırma kurumlarıyla da temas halindeyiz. Sismik aktivitenin belli bir büyüklükte seyrettiğini görüyorsunuz. Yani baktığınızda 3 ile 4 arası büyüklükteki sismik aktivitenin en fazla sayıda olduğunu görüyorsunuz. Biliyorsunuz 6 tane 5 ve üzeri büyüklükte bir sismik aktivite var. Bunlardan 2 tanesi 5.2 büyüklüğünde. Dolayısıyla bütün bu tsunami ile ilgili yaptığımız modellemeler birbirinden farklı senaryoya göre gerçekleşiyor. Yani bir, olası büyük bir volkanik patlama olursa nasıl bir tablo ortaya çıkar? Tsunami ile ilgili konuşuyorum. İki, yine denizin derinliklerinde bir tsunami etkisi yaratacak büyüklükte bir deprem olursa nasıl bir tablo ortaya çıkar? Üç, her ikisinin karmaşımı ya da bir volkanik patlama sonucunda derin bir deniz altında heyelan oluşumu gerçekleşirse nasıl bir tablo ortaya çıkar? Buna göre modellemelerimiz var. Dolayısıyla bu modellemelerden sonra Ahmet Cevdet Hocam ifade edecektir. Hiçbirisinde bizim oluşacak olan tsunami'nin kıyılarımızda bir yıkıcı etkisinin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu anlamda şunu söylemekte fayda var. Doğal olarak bugün biz Ege Denizi içerisindeki bu sismik aktiviteyi tartışıyoruz ama diğer yandan da ülkemiz bir deprem ülkesi. İzmir'in Ege bölgesinde karada doğal olarak çok sayıda payları var. Dolayısıyla bu anlamda bizim muhakkak özellikle bölgedeki deprem tehlikesine karşın hiçbir şekilde rehavete kapılmadan, hiç ara vermeden bir yandan eğitim farkındalık faaliyetlerimizi yürütürken diğer yandan da muhakkak şehirlerimizi bu anlamda hazırlamamız gerekiyor." "Kapalı alanlara vatandaşlarımızın yönelmeleri öneriyoruz" Tsunami meydana geldiğinde insanların sahilden uzak yerlere gitmesi gerektiğini ifade eden AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, "Bir buçuk metre gibi bir tsunami etkisinin olması halinde, vatandaşlarımızın iç kesimlere gitmeleri gerekir. Volkanik bir patlama söz konusu olursa, buna yönelik de hocalarımız şunu diyor yani N95 maske kullanılabilir. O koruyucu olur. Onun dışında evlerdeki bacaların şapkaları evin içerisindeki muhafazayı sağlayabilir. Kapalı alanlara vatandaşlarımızın yönelmeleri öneriyoruz" diye konuştu. "Bütün senaryolara göre Sığacık güvendedir" ODTÜ İnşaat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Sığacık’ın güvende olduğunu vurguladı ve şöyle dedi: "Korkunç bir tablo çizelim. Her türlü senaryo. Denizaltı heyelanı, volkan patlaması, krater çökmesi ya da 1956 yılında olan deprem gibi bir deprem. Her senaryo orada denendi ve elimizdeki yazılım da yılların getirdiği uluslararası ölçekte kabul görmüş. Uzmanlığımız da bu konudadır. 2020'deki tsunaminin yaptığının esamesi burada olmayacak. Bulunduğumuz bölge Sığacık ve Seferihisar için söylüyorum. Santorini tarafındaki oluşacak kötü senaryoların hepsine dair tsunami açısından hiçbir etki görmeyeceğini söylüyorum. Ama farkındalık önemli. Ben biliyorum en iyi farkındalık şu anda Sığacıklılar da çünkü yaşadılar. Bu farkındalık keşke başka yerlere de ulaşsa. Denizin çekilme olasılığı var. Çünkü fay kırılırsa çekilme biçiminde dalga oluşacak. Denizdeki o anormalliği önemseyip, oradan meraklanmayıp kıyıdan uzağa gitmek. Denizdeysek de teknemizde 50 metre su derinliği yeterlidir. Açığa gidin o zaman etkiyi görmezsiniz. Zaten o güçlü tsunami de 50 metre su derinliğinde olan teknelerde bir sıkıntı yok ama 10 metre 5 metre su derinliğinde olan tekneler sürüklenmiştir. Tekrarlıyorum şu anda Santorini merkezi bütün senaryolara göre Sığacık güvendedir." "7-24 atmosferi gözlemliyor ve izliyoruz" Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Yağan ise şu ifadeleri kullandı:"Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak yer seviyesinden 20 km seviyesine kadar söz konusu riskleri doğrudan değerlendiriyoruz. Böyle kuvvetli bir volkan patlaması durumu söz konusu olursa AFAD ile birlikte Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak bir ekip tesis ettik. Bu özel bir ekip 7-24 esasına göre sürekli olarak atmosferi gözlemliyor ve izliyor. Böyle durumda AFAD ile hemen temasa geçip vatandaşlarımızın söz konusu etkiden en az şekilde etkilenmesini sağlamaya çalışacağız."