Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Cenk Küpeli: "'Terörsüz Türkiye' sürecini destekliyor ama atılacak adımları da hassasiyetle yakından takip ediyoruz"

Yayınlanma: 06.03.2025 15:44 Güncelleme: 06.03.2025 15:44

Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Cenk Küpeli, "Ülkemiz ve milletimiz terör ve çatışmalar yüzünden büyük acılar yaşadı. Maddi kayıpların ötesinde yitip giden canlarımızın üzüntüsünü yüreklerimizde hissediyoruz. Acılarını içlerinde yaşayan vatandaşlarımız esasen barış ve huzuru en çok isteyen kesim olduğunu biliyorum, hatta bir asker çocuğu olarak bizzat şahidiyim. 'Bizim canımız yandı başkalarınınki yanmasın' diyen bu insanlarımız için 'Terörsüz Türkiye' sürecini destekliyor ama atılacak adımları da hassasiyetle yakından takip ediyoruz" dedi.

(ANKARA) - Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Cenk Küpeli, "Ülkemiz ve milletimiz terör ve çatışmalar yüzünden büyük acılar yaşadı. Maddi kayıpların ötesinde yitip giden canlarımızın üzüntüsünü yüreklerimizde hissediyoruz. Acılarını içlerinde yaşayan vatandaşlarımız esasen barış ve huzuru en çok isteyen kesim olduğunu biliyorum, hatta bir asker çocuğu olarak bizzat şahidiyim. 'Bizim canımız yandı başkalarınınki yanmasın' diyen bu insanlarımız için 'Terörsüz Türkiye' sürecini destekliyor ama atılacak adımları da hassasiyetle yakından takip ediyoruz" dedi. Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Cenk Küpeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Küpeli, şunları kaydetti: "Bugün Doğru Yol Partisi olarak Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret ettik. Öncelikle Genel Başkan Sayın Fatih Erbakan’a nezaketi ve misafirperverliği için teşekkür ederim. Kendileriyle yaptığımız görüşmede ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi problemler ile vatandaşlarımızın yaşadığı gerçek gündem hakkında verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Sayın Genel Başkanın ülke ve dünya gündemi ile alakalı tespitleri de ayrıca değerliydi. "Vatandaşlarımızın yaşadığı yoksulluğun üstü kapatılmaktadır" Doğru Yol Partisi olarak emeklilerimizin, işçilerimizin, gençlerimizin, kadınlarımızın ve her kesimden vatandaşımızın sesi olmaya devam edeceğimizi ifade ettik. Siyasi partilerin maalesef birbirinin düşmanı gibi görüldüğü bugünlerde tüm politikacıların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi ve siyaseti ülke ve millet adına yapmalarının en çok da geleceğimiz açısından umut veren bir yaklaşım olacağı inancındayız. 2025 yılında da; demokrasi ve onun zırhı olan hukuk her zaman önceliğimiz olmalıdır. Bu manada herkesi ama özellikle de politikacıları ülke adına makul ve çözüm odaklı bir siyaset anlayışı içinde olmaları gerektiğine inanıyor ve bir çağrıda bulunuyoruz. Bu minvalde ülkemizin gerçek gündemine odaklanmamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın sesleri duyulmasın diye siyasi mühendislik faaliyetleri ile gündem meşgul edilmekte, vatandaşlarımızın yaşadığı yoksulluğun üstü kapatılmaktadır. Söz konusu siyasi mühendisliklerden biri de maalesef siyasi tarihimizin marazlı alışkanlıklarından olan milletvekili ve belediye başkanı transferleridir. Bu transferler, milletimizin siyasetçilere ve siyaset kurumuna güven kaybetmesine neden olmaktadır. Biz Doğru Yol Partisi olarak Türkiye’yi iki kutuplu bir siyasi arenaya teslim eden bu türden siyasi mühendislik uygulamalarını kabul etmiyoruz. Esasen bu uygulamalar toplumun ümit ve beklentilerini boşa çıkaran politik aktörlerin devrinin de sona erdiğinin en önemli göstergesidir. Kimlik, ideoloji ve rant siyasetini sonlandırıp; gençlerimizin heyecanlarını, kadınlarımızın umutlarını ve büyüklerimizin güvenini yeniden yeşertecek genç dinamik, umut ve güven veren politik aktörlerin bayrağı devralma vakti geldiğini görüyoruz. "Atılacak adımları da hassasiyetle yakından takip ediyoruz" Bu arada milletimizin umutlu bir tedirginlikle takip ettiği 'Terörsüz Türkiye' süreci hakkında ne düşündüğümüzü birkaç cümle ile söylemem gerekirse; ülkemiz ve milletimiz terör ve çatışmalar yüzünden büyük acılar yaşadı. Maddi kayıpların ötesinde yitip giden canlarımızın üzüntüsünü yüreklerimizde hissediyoruz. Acılarını içlerinde yaşayan vatandaşlarımız esasen barış ve huzuru en çok isteyen kesim olduğunu biliyorum, hatta bir asker çocuğu olarak bizzat şahidiyim. 'Bizim canımız yandı başkalarınınki yanmasın' diyen bu insanlarımız için 'Terörsüz Türkiye' sürecini destekliyor ama atılacak adımları da hassasiyetle yakından takip ediyoruz. Geçmişte siyasi liderlerin, siyasi rakipleri ile olan seviyeli mücadelesini bugün gıptayla hatırlıyoruz. Maalesef siyaset dili ve üslubu bugün çok da iyi bir yerde değil. Bu vesileyle merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’i ve Milli Görüş’ün merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı seneyi devriyesinde tekrar rahmet ve şükranla yad ediyorum."

Devamını Okumak İçin Tıklayınız