CHP'li Erhan Adem: "Mera ve otlakların kiralanması genelgesi, köylüyü desteklemek yerine köstekliyor"

Yayınlanma: 24.02.2025 12:56 Güncelleme: 24.02.2025 12:56

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, köylünün hayvanlarını otlattığı meraların Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelgeyle satışa ve kiralamaya açıldığını belirterek, "Bu karar, tarım ve hayvancılık politikalarının köylüyü desteklemek yerine, adeta kösteklediğinin net bir göstergesidir" ifadelerini kullandı. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, köylünün hayvanlarını otlattığı meraların Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelgeyle satışa ve kiralamaya açıldığını belirterek, "Bu karar, tarım ve hayvancılık politikalarının köylüyü desteklemek yerine, adeta kösteklediğinin net bir göstergesidir" ifadelerini kullandı.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yaptığı yazılı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelgeyle, köylünün hayvanlarını otlattığı meraların satışa ve kiralamaya açıldığını belirtti. Meralar, yaylaların, köylünün alın teri, emeği ve geçimine bağlı yerler olduğunu, yüzyıllardır bu topraklarda hayvancılık yapan köylülerin, meraların kiralanması ya da satılması gibi akıl almaz kararlarla karşı karşıya bırakılmaması gerektiğini ifade eden Adem, "Tarım ve Orman Bakanlığı, bu genelgeyle köylünün emeğini ticarileştirip, yandaşlara mı devredecek sorusu akıllara gelmektedir" değerlendirmesini yaptı.  "Meralar satılırsa, üretici bu maliyetlerin altından nasıl kalkacak?" Meraların sadece köylünün değil, aynı zamanda ülkenin ekonomisi açısından da önemli bir yer olduğunu belirten Adem, şunları kaydetti: "Hayvancılığın temel dayanağı olan meralar, hayvanların doğal beslenme kaynaklarıdır. Bakanlık, bu alanlarda para kazanma aracı olarak görerek, köylüyü hayvancılıktan koparmanın yolunu açıyor. Hiç mi düşünmezsiniz? Meralar kiralanır ya da satılırsa, üretici bu maliyetlerin altından nasıl kalkacak? Gıda enflasyonunun hızla yükseldiği, halkın ete ve süte ulaşmakta zorlandığı bir dönemde, meraların sermayeye devredilmesi hangi akıllı tarım politikasının ürünüdür? Bu karar, sadece köylüyü değil, aynı zamanda tüketiciyi de zor duruma sokacaktır. Hayvanlarını besleyemeyen köylünün üretimi düşecek, doğal olarak et ve süt fiyatları daha da artacaktır. Dolayısıyla bu kararın bedelini yalnızca köylü değil, tüm ülke ödeyecektir." "Köylüye 'hayvancılığı bırak' mı denmek isteniyor?" Bakanlığın, yayımladığı genelgeyle, ihtiyaç fazlası kaydedilen meraların mevsimlik olarak kiralanacağını ve izinsiz şekilde hayvan otlatanların güvenlik güçleri tarafından çıkarılacağını da duyurduğunu kaydeden Adem, şöyle devam etti: "Bu 'ihtiyaç fazlası' meralar nasıl belirlenecek? Karadeniz köylüsü, yüzyıllardır hayvanlarını otlattığı yaylalarından aniden  'ihtiyaç fazlası' olarak görülmesini nasıl kabul etmesini bekleyebilirsiniz? Ayrıca, nakit, kiralama talebi için 60 günlük resmi başvuru koşulu getiriliyor. Göçer hayvancılık yapan çiftçilerin, mevsimsel olarak hareket edeceğini bilen Bakanlık, bu koşulları sağlayamayacak çiftçileri adeta cezalandırmış olacak. Hayvanlarını otlatacak yer bulamayan köylüler, hayvancılığı bırakmak zorunda kalacak. Bu durumda, köylüye 'hayvancılığı bırak' mı denmek isteniyor? Genelgenin en düşündürücü tarafı ise meraların kiralanması ve satılmasıyla elde edilecek gelirin kimin cebine gireceği sorusudur. Bu yerlerin, köylünün elinden alınıp yandaşlara devredileceği endişesi hakimdir. Tarım ve hayvancılık zaten zor koşullar altında sürdürülüyor. Girdi maliyetlerinin sürekli artması, çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığı bir dönemde, köylünün hayvanlarını otlattığı meraların da elinden alması, adeta son darbe olacaktır. Bakanlık, bu genelgeyle kime hizmet ediyor? Köylüye mi, yoksa sermayeye mi? Tarım ve Orman Bakanlığı, bu kararından, köylünün emeğini hiçe sayan, kamu malını ticarileştiren ve ülkenin gıda harcamalarını tehlikeye atan bu tür kararları, sadece bugünü değil, hiçbir zaman aklından geçirmemelidir."

Devamını Okumak İçin Tıklayınız