CHP grup toplantısı... Özgür Özel: "Güllacın 2018 maliyeti 25 liraymış. Bugünkü maliyeti yüzde bin 320 artışla 355 lira"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Güllacı siz yaparsanız bütün malzemesiyle 2018 maliyeti 25 liraymış. Bugünkü maliyeti yüzde bin 320 artışla 355 lira olmuş. 25 liradan 355 liraya. Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidarda tutmanın o yetkileri ona vermenin ve onu seçimde yenememenin maliyeti güllaç üzerinden 25 liralık güllacı 355 liraya Ramazanda evde yapmak olmuş. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın güllaca Ramazana ve memlekete maliyetidir. Bunu sona erdireceğiz" ifadesini kullandı.
(TBMM) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Güllacı siz yaparsanız bütün malzemesiyle 2018 maliyeti 25 liraymış. Bugünkü maliyeti yüzde bin 320 artışla 355 lira olmuş. 25 liradan 355 liraya. Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidarda tutmanın o yetkileri ona vermenin ve onu seçimde yenememenin maliyeti güllaç üzerinden 25 liralık güllacı 355 liraya Ramazanda evde yapmak olmuş. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın güllaca Ramazana ve memlekete maliyetidir. Bunu sona erdireceğiz" ifadesini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında TÜİK'in şubat ayı enflasyonuna ilişkin olarak yaptığı konuşmada, "Mutfaktaki yangın, pazardaki yangın, cüzdandaki yangın anaların babaların dedelerin ninelerin yüreklerini yakmaktadır. Ve bu şartlar altında bir Ramazan ayına Türkiye boynu bükük girmiştir. TÜİK şubat enflasyonunu yüzde 2,3, yıllık enflasyonu 39,1 ilan etti. Bir grup bağımsız akademisyen, kimse de onların dediğine yanlış diyemiyor çünkü TÜİK bu rakamları nereden buldun deyince bu ürünü geçen sene bu markette sormuştum, bu sene de aynı markette sordum diye açıklamayı bıraktı. TÜİK'in fiyatı nereden aldığı kendinde sır" ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti: "39 ürünün 36'sına astronomik zam gelmiş" "Ben buradan Anadolu'nun dört bir yanında AK Parti'ye MHP'ye oy veren TÜİK'in açıkladığı fiyatlara göre maaşlarına zam alanlara soruyorum; eğer geçen sene bugün 50 lira olan mal bugün sokakta, pazarda, markette 70 liraysa TÜİK haklı, 90 liraysa ENAG haklı. Hesabı kitabı kendiniz yapın. 100 liralık mal 140 liraya çıktı diyorlar. Ben esnafı gezdiğimde çocuk elbisesi soruyorum tam iki katına çıkmış, sucuk soruyorum iki buçuk katına çıkmış, kıyma soruyorum 'Kıymayı bırak millet kuyruk yağı alamıyor 420 lira oldu kilosu' diyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği pazarda Ramazan başında 39 ürüne baktık diyor. 39 ürünün 36'sına astronomik zam gelmiş. Lahananın fiyatı bir yılda yüzde 160 arttı diyor. Kabakta artış yüzde 94, limondaki artış yüzde 80 diyor ama TÜİK enflasyon yüzde 40 zammı da buna göre de yapmayın beklenti olana göre yapın yüzde 30 yapın diyor ve bugünkü şartları yaratıyorlar. "Yüzde 80'in altında çıkıyorsa Özgür Özel olarak çıkıp ondan özür dileyeceğim" Ücretsiz ve kaliteli olması gereken eğitim en büyük rant mekanizmasına dönmüş. Geçen ay eğitim masraflarındaki artış yüzde 10. Şubatta kiraya yapılacak zam oranı yani 12 aylık enflasyon ortalaması yüzde 53,8 oldu. Yoksulun en çok baktığı kalemler gıda ve ulaştırmada fiyat artışları ayın en yüksek seviyelerinde gerçekleşti. Bir de çıkmışlar 'Enflasyon düşüyor' diyorlar. Hayat pahalılığıyla enflasyonu aynı anda zikretmek milletin aklıyla alay etmektir. Bugün Türkiye'deki gerçek enflasyon yüzde 80'dir. Geçen sene 100 lira olan mal bugün 180 liradır. Buna inanmayan sokağa çıkacak. Buna inanmayan bunu yalanlamak isteyen Erdoğan o sıcak salonlardan çıkacak. Atadıklarına kendini alkışlattırdığı salon siyasetinden çıkacak sokağa, markete, bakkala, esnafa, çarşıya ve pazara gidecek. Pazarda vatandaşa soracak. 'Bu geçen sene kaç paraydı bu sene kaç para?' Yüzde 80'in altında çıkıyorsa Özgür Özel olarak çıkıp ondan özür dileyeceğim. Çıksın bakalım pazara. Hadi bakalım pazara. "Güllacın 2018 maliyeti 25 liraymış. Bugünkü maliyeti yüzde bin 320 artışla 355 lira" Geçen hafta Ramazan pidesi hesabı yapmıştık. 2002'de Ramazan pidesinin kilosu 2 liraydı bugün kilosu 80 lira. Ramazan pidesi 40 kat artmış. 2001'de 1 lira 2,5 pide alıyormuş. Yani 200 gramlık pideden 500 gram. Bugün 12,5 gram pide alıyor 1 lira. Yani tırnak kadar pide. Bir ince dilim ekmek 20 gram. 1 lira bugün 12,5 gram pide alıyor. 500 gramdam 12,5 grama gelmiş. Geçen gün Ramazanın ilk gününde Mansur Başkanımızla konuşuyoruz. Tam pide hesabını yapacağım teyzem dedi ki 'Güllaç hesabı yap.' Aklına Ramazan gelince güllaç geliyor. Çok mu seviyorsun dedim. Seviyordum ama nerede dedi. Ben söz verdim güllaç hesabı yapacağım diye. Bakın teyzeme Tayyip Erdoğan'ın 2018'den beri yani 'Verin yetkiyi bu kardeşinize enflasyon nasıl düşecek, fiyatlar nasıl düşecek, doların beli nasıl bükülecek' dediği, geldiğinde dolar 3,6 liraydı şimdi 35'lerde zorla tutuyorlar ve tutmak için dünya kadar rezerv yakıyorlar. 1 doları 1 lira yapmak mümkün diyordu saçı briyantinli ekonomi danışmanı sarayda. Verin yetkiyi görün etkiyi dediğinde bakın hesap nasılmış. 2018'de bir tepsi güllacın evdeki maliyeti yanı bugün gidip de pastaneden aldığınızda bu fiyata almanız mümkün değil. Güllacı siz yaparsanız bütün malzemesiyle 2018 maliyeti 25 liraymış. Bugünkü maliyeti yüzde bin 320 artışla 355 lira olmuş. 25 liradan 355 liraya. Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidarda tutmanın o yetkileri ona vermenin ve onu seçimde yenememenin maliyeti 25 liralık güllacı 355 liraya Ramazanda evde yapmak olmuş. Bunu Tayyip Erdoğan'ın güllaca Ramazana ve memlekete maliyetidir. Bunu sona erdireceğiz. "Seçim sandığının başında kuyruğa girecekler ve bu kuyrukları bitirecekler" Asgari ücreti, emekli Ramazanda iftar sofrasına bir lokma et koyabilmek için buz gibi havada saatlerce kuyrukta bekliyor. Bir zamanlar Türkiye'nin etini sağlayan Erzurum'da, Van'da, Diyarbakır, Yozgat, Sakarya, Sivas'ta Et ve Süt Kurumları'nın önündeki kuyrukları Tayyip Bey görmüyor ya da kendisine göstermiyorlar. Bakın Tayyip bey, burası Erzurum. Tayyip Bey siyasi hayatı boyunca onun peşini bırakmayacak bir şey var. Bırakmadı bırakmıyor. Ah aldı o ah her gün bir başka vesileyle çıkıyor. Bülent Ecevit gibi 1974'te dünyaya kafa tutmuş, ambargo yaparız demişler dinlememiş, o ambargo yüzünden tüp kuyrukları olmuş. Tuttu o tüp kuyruklarının hesabını Bülent Ecevit'ten sormuştu. İkinci Dünya Savaşı'na Türkiye'yi sokmayıp, babasız kalmasın diye çocukları şekersiz bırakan İsmet Paşa'nın şeker karnesini, ekmek karnesini İsmet Paşa'dan sormuştu. Ne ambargo var ne İkinci, Üçüncü Dünya Savaşı var. Ama ey Erdoğan işte böyle ah alırsan ahı çıkar da bu vatandaşın zoru ne, günahı ne? Sen bu et kuyruklarını ülkede oluşturuyorsun bu vatandaşın günahı ne? Erzurum'da Yozgat'ta Diyarbakır'da Bursa'da Van'da Sakarya'da bu kuyrukları yapan Erdoğan eninde sonunda bu kuyrukta duranlar bir gün bir kuyruğa daha girecekler. Seçim sandığının başında kuyruğa girecekler ve bu kuyrukları bitirecekler. "Millet kuyruklarda ömür tüketirken Erdoğan zenginleştik masalı anlatmaya kalktı ağzına tıkıverdi vatandaş" Millet kuyruklarda ömür tüketirken Erdoğan zenginleştik masalı anlatmaya kalktı ağzına tıkıverdi vatandaş onu, bir durdu. Ülkedeki işsiz ordusu Kuzey Avrupa ülkelerinin nüfusuyla yarışıyor. İş aramaktan vazgeçenlerle birlikte 11 milyon işsizimiz var. Ve milli gelir 15 bin doları aştı diyor. Yalanın kuyruklu tarafı şu; artık milli gelirde gelişmekte olan ülkelerden kurtulduk gelişmiş ülkelere gittik diyor. Oysa milli gelirdeki Türkiye'deki görece artış gelişmekte olan ülkelerin eğrisinin tam dibinde, aynı. Gelişmiş ülkeler nerelerde geziyor bütün dünya biliyor. İskandinav ülkeleri 100 bin doları zorluyor. AB ülkeleri aşağı çekenlere rağmen 50 bin doların üstünde. Türkiye'de milli gelirdeki artış dolar üzerinden hesaplandığı için kur olması gerekenin altına çekince milli gelir hesabı 12 değil 15 çıkıyor. Zenginleştiniz sevinin diyor. Kardeşim en düşük aylık alan 3.8 milyon emeklinin yıllık geliri 4 bin 750 dolar. Söylediğinin üçte biri. 8 milyon asgari ücretli 7 bin 260 dolar yıllık milli geliri var, söylediğinin yarısı. Bu asgari ücretli dediğin arkadaşın evinde en az dört kişi var biri çalışıyor. Yani o eve girecek milli gelirin sekizde biri gidiyor yaptığın hesaba göre. yani dört kişilik bir ailede milli gelir hesabına göre olması gereken paranın sekide biri var. Dönüp utanmadan zenginleştik sevinin diyorsunuz. TÜİK'e göre nüfusun yüzde 10'u toplam gelirin üçte birini cebine koymuş. Daha da acısı halkın yarısı en zengin yüzde 5'lik kesimden daha az milli gelirden para alıyor. Toplumun yüzde 50'si ülkenin yarısı, tahmin ediyorum bu salondakilerin neredeyse hepsi onların temsil edildiği kimseler, toplumun yüzde 50'si en zengin yüzde 5'ten da ha az alıyor milli gelirden. Ve buna zenginleştik sevinin diyor. Buna sadece ve sadece vergi almayıp bütçeye onlar için 701 milyar lira para koydukların, her ihaleyi verdiklerin senin beşli çeten değil 40 haramilerin sevinir. Bu salonda da sokakta da buna sevinecek kimseyi bulamazsın." (SÜRECEK)