Çayır'dan Bahçeli'ye: ''Bize karşı nefret ve tehdit, teröristlere karşı müsamaha ve sevgi''

Yayınlanma: 06.03.2025 15:36 Güncelleme: 06.03.2025 15:36

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, ''Sayın Bahçeli bu teröristlere karşı gösterdiğin müsamaha, sevgi ve toleransı biraz da geçmişinde yer almış ve ülkücülükle isim bulmuş şu an başka başka yerde olsalar dahi bu memleketi sırtlamış insanlara karşı niye gösteremiyorsun? Bize karşı nefret ve tehdit, teröristlere karşı müsamaha ve sevgi. Bunu kabul etmiyoruz, burada bir yanlışlık var. Bunu Türk milletinin aklına ve vicdanına sunuyorum. Gerçekler ortaya çıktığında sahtekarların, milleti aldatanları başları eğik olacaktır. Bizim gibi gerçeği söyleyenler hep dimdik duracaktır, dimdik'' dedi.

(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, ''Sayın Bahçeli bu teröristlere karşı gösterdiğin müsamaha, sevgi ve toleransı biraz da geçmişinde yer almış ve ülkücülükle isim bulmuş şu an başka başka yerde olsalar dahi bu memleketi sırtlamış insanlara karşı niye gösteremiyorsun? Bize karşı nefret ve tehdit, teröristlere karşı müsamaha ve sevgi. Bunu kabul etmiyoruz, burada bir yanlışlık var. Bunu Türk milletinin aklına ve vicdanına sunuyorum. Gerçekler ortaya çıktığında sahtekarların, milleti aldatanları başları eğik olacaktır. Bizim gibi gerçeği söyleyenler hep dimdik duracaktır, dimdik'' dedi. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı cezaevinde ziyaret ettiğini hatırlatan Çayır, şunları kaydetti: "Bizim yaklaşımımıza göre hiç de suçlu olduğunu görmediğimiz sadece ve sadece keyfiyetle bir soruşturma neticesinde içeride bulunan bir siyasi parti genel başkanı olan Sayın Ümit Özdağ’ı Marmara Cezaevi’nde ziyaret ettik. Yarım saat 40 dakika görüşme imkanı oldu. Ben görüşü, fikri, düşüncesi, yaklaşımı şiddet içermediği müddetçe, insanları ayırmadığı müddetçe, insanları başkalaştırmadığı müddetçe, hakaret içermediği müddetçe, insanların kovuşturmaya tabi tutulmaması gerektiğini, fikir ve düşünce özgürlüğünün önüne set çekilmemesi gerektiğini buradan haykırmak istiyorum. Eğer bu ülke yaşanacak bir ülke, bu ülke bu coğrafyada örnek gösterilecek numune-i imtisal gösterecek bir ülke olacaksa kesinlikle ve kesinlikle insan onurunu, aklını ve beynini yok edecek hiçbir yaptırıma başvurmamamız gerekiyor. Hele adaletin yerine keyfiyeti, kefaleti yerleştirmememiz gerekiyor. Bana söylediğini buradan kamuoyuna söylüyorum. Bir an önce iddianamenin hazırlanıp ve davanın açılmasını bekliyor. Eğer iddianame uzar mahkeme açılmaz ise bu cezaya dönüşür. Bu herkes için geçerli." ''Söyledikleri birbirine uymuyor'' Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ''örgüte silah bırıkma ve kendini feshetme'' çağrısına ilşkin de görüşlerini açıklayan Çayır, şunları söyledi: "PKK’nın silah bırakma süreci müzakeresi yaşıyorlar. Söyledikleri birbirine uymuyor. Terörist başına ‘hadi açıklama yap, silahı bıraktığını ve silahın bir daha çözüm olamayacağını haykır. PKK’ya emir ver. PKK silahı bıraksın’ dediler değil mi? Bu bir müzakere sonucu varılmış bir karar. Terörist başı açıkladı ‘silahı bırakın’ dedi, sonra ne dedi ‘sıra sizde’ dedi. Ne demek sıra sizde? Her şeyi farklı anlatıyorlar topluma. ‘Sıra sizde’ demek şu: ‘Ben silahı bırakın dedim şu an sizde anayasal değişiklikler, yasal değişiklikler yapmak zorundasınız’ diyor. Peki kararı açıkladığında Suriye’nin kuzeyine  bulunan YPG ne dedi? ‘Bu bizi kapsamıyor’ dedi. Kimi güçler aynı şeyi söylediler. 'Biz Türkiye’de yaşamıyoruz. Türkiye bizim muhatabımız değil, Ankara’yla bizim herhangi bir görüşmemiz yok. Bizi Şam bağlar, bizi Bağdat bağlar, bizi Tahran bağlar’ dedi bazı güçler. Halbuki hepsi YPG, PKK, PYD’de de olsa ayı yerden beslenen ve aynı yerden silahla milletin anasını ağlatan teröristler. Şu an hükümet millete yalan söylüyor. Açık, aleni bir müzakere var. Anayasa değişikliği gündeme geliyor. PKK ve teröristler Anayasa'da kendilerinin 50 yıldır insanları öldürdükleri yetmiyormuş gibi bir de milleti Anayasa'da ayrıma tabi tutmak, resmen milleti bölmek için yol arıyorlar. Anayasa değişikliği talebi var. Peki hükümetin burada ne çıkarı var? Hükümet de ölene kadar Sayın Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmanın yolunu bu şekilde ortak paydada oluşturmaya çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Milletin birliğine, dirliğine kimse silah çekemez, kimse anayasal hale getiremez bölücülüğü. Asla buna izin vermememiz lazım. Silahla yapamadıklarını müzakereyle de kimse başarı elde edemez. Şehitlerin varlığı, şehitlerin kanı, şehitlerin geride bıraktığı mesajlar bunları boğar." "'Türk tanımını değiştirelim' demek, teröristin yapamadığını Meclis eliyle, hükümet eliyle yapmak demek" Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın ''Türk tanımını değiştirelim'' sözünü de eleştiren Çayır,  şunları kaydetti: "Durduk yere, vazifesi olmadığı halde, herhangi bir resmi sıfatı olmadığı halde ‘ne var anayasada Türk tanımını değiştirelim’ demek ne demek biliyor musunuz? Bölmek demek, silahın teröristin yapamadığını meclis eliyle, hükümet eliyle yapmak demek. Türk’ün problemi neyse Kürt'ün problemi de o. İnsanca yaşama problemimiz var bizim. Hukuk içerisinde kalarak yaşama problemimiz var bizim, adalet yok. Adalet kefaletle, keyfiyetle yer değiştirdiği için adalet talebi var Türk’ün, Kürt’ün, hepimizin. Bu ülkede herkesin yani topyekün Türk milletinin böyle bir talebi var. ''Terörle ve silahla konuşmak şehide hakarettir''  Bu millete yalan söyleyerek bu millet, yönetemezsiniz. Terörle ve silahla konuşmak şehide hakarettir. Birileri hala ısrarla Selahattin Demirtaş’la telefonda konuşup öbürüyle bilmem ne lak lak edip sonra dönüp normal bir mahkumu sen gecenin yarısı hastaneye götür, tedavi ettir. Öbür mahkumlara aynı şekilde davranıyor musun? Bu ülke, kurallar ve yasalar ülkesi olacaksa, hepimiz aynı kurallarla kendimizi bağlayacaksak birilerinin sözü, birilerinin keyfi yasa olamaz, anayasa olamaz, hukuk olamaz. Sayın Bahçeli bu teröristlere karşı gösterdiğin müsamaha, sevgi ve toleransı biraz da geçmişinde yer almış ve ülkücülükle isim bulmuş şu an başka başka yerde olsalar dahi bu memleketi sırtlamış insanlara karşı niye gösteremiyorsun? Bize karşı nefret ve tehdit, teröristlere karşı müsamaha ve sevgi. Bunu kabul etmiyoruz, burada bir yanlışlık var. Bunu Türk miletinin aklına ve vicdanına sunuyorum. Yarın bir gün bütün gerçekler ortaya çıktığında bazılarının başı eğik olacaktır. Gerçekler ortaya çıktığında sahtekarların, milleti aldatanları başları eğik olacaktır. Bizim gibi gerçeği söyleyenler hep dimdik duracaktır, dimdik...'' "

Devamını Okumak İçin Tıklayınız