Birlik ve Dayanışma Sendikası Şube Başkanı Eryazğan: Aile sağlığı merkezlerinin kamu binaları olmaları gerekmektedir, bir an önce bu sağlanmalıdır
Birlik ve Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan, aile sağlığı merkezleriyle ilgili yönetmelik değişikliğine ilişkin “Aile sağlığı merkezleri kamu binaları olmaları gerekmektedir, bir an önce bu sağlanmalıdır. Aile sağlığı merkezi yıkım kararı ya da kentsel dönüşüm kararı varsa bu binalar Bakanlık tarafından, müdürlükler tarafından yenilenmelidir. Aile hekimlerinin burada bina bulma görevi olamaz” dedi.
Birlik ve Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan, aile sağlığı merkezleriyle ilgili yönetmelik değişikliğine ilişkin “Aile sağlığı merkezleri kamu binaları olmaları gerekmektedir, bir an önce bu sağlanmalıdır. Aile sağlığı merkezi yıkım kararı ya da kentsel dönüşüm kararı varsa bu binalar Bakanlık tarafından, müdürlükler tarafından yenilenmelidir. Aile hekimlerinin burada bina bulma görevi olamaz” dedi. Birlik ve Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, aile sağlığı merkezleriyle ilgili yönetmelik değişikliğine tepki gösterdi. Eryazğan, aile sağlığının kamu hizmeti olduğunu, kamu hizmetlerinin de kamu binalarında yapılması gerektiğine dikkat çekerek, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Aile sağlığı merkezlerinin, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında müşterek muayenehane olarak değerlendirilerek apartman vb. yerlerde açılabileceği açıklanmıştır. Oysa aile hekimliği kamu hizmetidir, kamu hizmeti bina altı hizmet ile derme çatma yerlerde olmaz. Bununla övünülmesi bir akıl tutulmasıdır. Aile sağlığı merkezleri kamu binaları olmaları gerekmektedir, bir an önce bu sağlanmalıdır. Aile sağlığı merkezi yıkım kararı ya da kentsel dönüşüm kararı varsa bu binalar Bakanlık tarafından, müdürlükler tarafından yenilenmelidir. Aile hekimlerinin burada bina bulma görevi olamaz. "Entegre sağlık sisteminde çalışan aile sağlığı çalışanları köle gibi görülüyor" Entegre sağlık sisteminde çalışan aile hekimi, aile sağlığı çalışanları köle gibi görülüyor. Son ödeme sözleşme yönetmeliğinde insan haklarına aykırı bir şekilde yaşam şartlarını alt üst edecek şekilde nöbetler arkası mesaiye devam zorunluluğu getirildi. Görevi başında bulunduğu halde entegre sağlık hizmetlerinde mazeretli olup olmadığına bakılmaksızın beş defa nöbet görevini yerine getirmediğinin/getiremediğinin tespit edilmesi sözleşme feshi nedeni sayılarak iş güvencesi ortadan kalkıyor. Ayrıca belli sayıda nöbet tutulmasından temel maaştan kesintiler bulunmakta. Aile sağlığı çalışanlarının aile hekimince belirleneceği şartı 1 ayla sınırlandırılıyor. Bu süre içinde aile sağlığı çalışanı bulunamadığında il sağlık müdürlüklerince sözleşme imzalanmasının önü açılıyor. Aile hekimleri, aile sağlığı ebe hemşireleri bir ekip olarak çalışır. Sadece müdürlüğün kadroyu uygun görmesi ile bu ekip anlaşması sağlanamaz. Karşılıklı anlaşma için tarafların karar vermesi gerekir. Bu sorunların önüne geçmek için elzemdir. Aile hekimi birimi açacağız diye il sağlık müdürlükleri uygun mekan olmayan bir çok aile sağlığı merkezlerine zorlamayla birim açıyor ve aile hekimlerine mobing uyguluyor. Aile hekimi başına düşen nüfusun azaltılması için sürekli yeni aile sağlığı merkezleri ve aile hekimliği birimleri planlanarak, yeni açılan aile hekimlerine nüfüsun aktarılabilmesinin önü açılıyor. "Emekliliğe yansımayan 10 parça maaşa karşıyız" Anayasal hekim seçme sağlık hizmeti seçme hakkı alenen çiğnenerek yok sayılıyor. Yani Anayasa yok sayılıyor. Ayrıca hekim hasta ilişkisi zedeleniyor. Yıllarca hekimle aile sağlığı ebe hemşiresi ile iletişim kurmuş ve tüm sağlık hizmeti almış kişileri aile hekimliğinin temeline aykırı olarak ruhuna aykırı olarak farklı birime atayarak işlem yapılıyor. Bu kabul edilemez. Bunun temel sebebi aile hekimi aile sağlığı ebe hemsiresini temel maaştan uzaklaştırmak sürekli performans ile uğraşmaya itmektir. Emekliliğe yansımayan 10 parça maaşa karşıyız.”