Anahtar Partili Hamşioğlu'ndan muhalefete: "Türkiye’nin sorunlarını çözmek için mi varsınız, iktidarın ekmeğine yağ sürmek için mi?"
Anahtar Parti Medya ve Tanıtım Başkanı Ali Işıner Hamşioğlu, muhalefete kızgın olduklarını belirterek, "Türkiye’nin sorunlarını çözmek için mi varsınız, yoksa koltuk hesapları yaparak iktidarın ekmeğine yağ sürmek için mi? Daha seçim tarihi belli değilken, Cumhuriyet Halk Partisi içinde Cumhurbaşkanı adayını hemen belirleyelim, ön seçim yapalım tartışmaları başlatılıyor. Peki, bu tartışmalar kimin işine yarıyor? Gerçekten milletin çıkarına mı hizmet ediyor, yoksa muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalışanların yeni bir planı mı devrede" diye sordu.
Anahtar Parti Medya ve Tanıtım Başkanı Ali Işıner Hamşioğlu, muhalefete kızgın olduklarını belirterek, "Türkiye’nin sorunlarını çözmek için mi varsınız, yoksa koltuk hesapları yaparak iktidarın ekmeğine yağ sürmek için mi? Daha seçim tarihi belli değilken, Cumhuriyet Halk Partisi içinde Cumhurbaşkanı adayını hemen belirleyelim, ön seçim yapalım tartışmaları başlatılıyor. Peki, bu tartışmalar kimin işine yarıyor? Gerçekten milletin çıkarına mı hizmet ediyor, yoksa muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalışanların yeni bir planı mı devrede" diye sordu. Anahtar Parti Medya ve Tanıtım Başkanı Ali Işıner Hamşioğlu, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Hamşioğlu, konuşmasına, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde yaşamını yitirenleri anarak başladı. Hamşioğlu, Anahtar Parti'nin Malatya'da çeşitli ziyaretlerde bulunduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "Heyetimiz inceleme raporlarını sunduktan sonra Afet, Çevre, Şehircilik ve Su Politikaları Başkanlığımız kapsamlı bir rapor hazırlayarak kamuoyu ile paylaşacaklar. Ancak kısa bir bilgilendirme yapmak ve afetten zarar gören vatandaşlarımızın bizlerden duyurmamızı istedikleri hususlara ilişkin şunları söyleyebilirim: Kalıcı konutlar tüm hak sahipleri için henüz tamamlanmamış. Tamamlanan konutların bir kısmının alt yapı eksiklikleri nedeniyle oturulamaz durumda olduğunu gözlemledik. Ticari alan olarak tahsis edilen konteyner çarşılarda bulunan esnafın günlerce siftah yapamadan dükkanlarını kapattıklarını gördük. Konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın ibadethaneler, ortak alanlarda yer alan tuvaletler ve diğer bölümlerle ilgili taleplerinin karşılanmasında gecikmeler yaşandığını belirttiler. Sosyal güvenlik primleri ile kamuya olan borçlar yönünden yapılan ertelemelerin vadesinin geldiği ancak bu ödemeleri yapabilecek ekonomik koşulların henüz bölgede sağlanamadığı şeklinde şikayetler aldık." "Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altındadır" Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Hamşioğlu, "Suriye’de işler her geçen gün Türkiye’nin aleyhine işlemektedir. PKK/YPG terör örgütü, ABD ve İsrail’in açık desteğiyle bölgesel güç haline getirilmektedir. Terör örgütüne ağır silahlar veriliyor, eğitim kampları kuruluyor ve bölgede fiili bir devlet inşa ediliyor. ABD ve İsrail, bu yapıyı meşrulaştırmak için üst üste girişimlerde bulunuyor. Bugün Türkiye’nin güneyinde şekillenen bu yapı, ilerleyen yıllarda ülkemizin başına açılacak en büyük belalardan biri olacaktır. Kıbrıs’tan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Irak’a kadar Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit altındadır. Suriye’de PKK terör devleti kuruluyor. Kıbrıs’ta Rumlar silahlanıyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını savunulamıyor. ABD ve İsrail’in planları tıkır tıkır işliyor. Uyarıyoruz. Türkiye, uluslararası arenada giderek yalnızlaşıyor, çıkarlarını koruyamaz hale geliyor. Bugün, Türkiye’nin güvenliği tehlikededir. Biz buradan açıkça ilan ediyoruz; Anahtar Parti, Türkiye’nin güvenliğini ve ulusal çıkarlarını pazarlık masasına süren seçeneklere asla izin vermeyecektir. Kıbrıs’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Türk milletinin çıkarlarını sonuna kadar savunacağız" diye konuştu. "İsraftan vazgeçin, ödeme garantili ihalelerden vazgeçin" Hamşioğlu, AK Parti iktidarının ekonomi politikasını eleştirerek, "Milletin boğazını bir yandan faiz ödemeleri yükü sıkarken, diğer yandan vergi dışı gelir dediğimiz kamu mallarının satışı, cezalar, bedelli askerlik geliri gibi diğer yükler sıkmaktadır" dedi. Hamşioğlu, Türk-İş'in 2025 Ocak ayı açlık ve yolsulluk sınırını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Ocak 2025’te belirlenen 22 bin 104 TL 67 kuruşluk asgari ücret, açlık sınırının altında kalmıştır. Peki çözüm nedir? Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikasını destekliyoruz. Ancak düşük ücret düzeyleri ve kredi kısıtları dolayısıyla dönemsel olarak daralan iç talep tüketici enflasyonunu görece düşürse de kamu tarafındaki aşırı savurganlığın sürmesi bütçe disiplinini bozmaktadır. Derhal kamu tarafında israf düzeyine varan harcamalardan vazgeçilmek zorundadır. Bir tarafta ihtiyaç olmadığı halde yapılan harcamalar, diğer tarafta ihtiyaç olduğu halde maliyetinin çok üzerinde gerçekleştirilen harcamalar tümüyle mali disiplini bozmuş, kamunun tümüne sirayet eden bir savurganlık kanser hücresi gibi tüm kamu maliyesini sarmıştır. Hükümete çağrımızdır. İsraftan vazgeçin. Savurganlıktan vazgeçin. 1’e yapılacak işi 10’a vermekten vazgeçin. Ödeme garantili ihalelerden vazgeçin. Milletin kesesinden borçlanarak para harcamaktan vazgeçin. Yolcu garantili havaalanlarından, hasta garantili hastanelerden, geçiş garantili otoyollardan vazgeçin. Betona dayalı ekonomi modelinden vazgeçin, tarım ve hayvancılıkta umursamazlıktan vazgeçin, tarladaki malı sofrada 10 katına yediren düzenden vazgeçin, binlerce kilometre öteden vergi muafiyeti vererek getirttiğiniz ne olduğu belli olmayan hayvanlardan vazgeçin, tasarruf diye okula giden çocukların taşımalı eğitimine engel olmaktan vazgeçin, bütün yükü asgari ücretlinin, dar gelirlinin, emeklinin sırtına yüklemekten vazgeçin. Bunları yaparsanız memleket kurtulur, millet nefes alır. Hesap basit, dört işlem bilmek yeterli. Bu memleketin dağı taşı berekettir. Irmağı, denizi berekettir. Merası, yaylası, ovası berekettir. Yeter ki milletin nasibine el uzatılmasın." "Muhalefete kızgınız" Muhalefet partilerine de kızgın olduklarını söyleyen Hamşioğlu, "Türkiye’de muhalefetin içinde bulunduğu durum artık yalnızca muhalif kesimleri değil, tüm ülkeyi kaygılandıracak bir noktaya gelmiştir. Muhalefetin, iktidara alternatif bir vizyon ortaya koyması gerekirken, kendi içinde bölünmüşlük ve plansızlık girdabına kapıldığını üzülerek izliyoruz. Soruyoruz; Türkiye’nin sorunlarını çözmek için mi varsınız, yoksa koltuk hesapları yaparak iktidarın ekmeğine yağ sürmek için mi? Daha seçim tarihi belli değilken, Cumhuriyet Halk Partisi içinde Cumhurbaşkanı adayını hemen belirleyelim, ön seçim yapalım tartışmaları başlatılıyor. Peki, bu tartışmalar kimin işine yarıyor? Gerçekten milletin çıkarına mı hizmet ediyor, yoksa muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalışanların yeni bir planı mı devrede?" diye sordu.