Almanya’da yapılan 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimlerinin ardından ortaya çıkan siyasi tablo, koalisyon görüşmelerinin hızlanmasına neden oldu. Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD)’nin ana muhalefet konumuna yükselmesinin ve siyasette artan kutuplaşmanın, yeni kurulacak koalisyon hükümetinin zorlu bir süreçten geçeceğine işaret ettiği yorumları gündemde.
Almanya’da yapılan 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimlerinin ardından ortaya çıkan siyasi tablo, koalisyon görüşmelerinin hızlanmasına neden oldu. Ülkedeki merkez sağ ve merkez sol partilerin hükümet kurma çalışmalarına rağmen, Alman basınında yer alan değerledirmelerde hükümet kurma çalışmalarının bir süre devam edeceği öngörülüyor.
CDU/CSU ve SPD koalisyon görüşmelerini hızlandırdı
Seçimlerden birinci parti olarak çıkan Hristiyan Birlik Partisi (CDU/CSU) lideri Friedrich Merz, kendi tarhindeki en düşük desteği alan Sosyal Demokrat Parti (SPD) eş başkanı ve Federal Meclis Grup Başkanı Lars Klingbeil ile yeni bir koalisyon hükümeti kurma konusunda hızlı adımlar atıyor. Merz, ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlar nedeniyle bekleme lükslerinin olmadığını belirterek, büyük koalisyonun bir an önce kurulması gerektiğini ifade etti.
SPD’nin seçimde aldığı tarihi yenilginin ardından Şansölye Olaf Scholz’un yeni hükümette yer almayacağı açıklanırken, SPD'nin yeni lideri Lars Klingbeil SPD’nin yeniden güçlenmesi için CDU/CSU ile koalisyon görüşmelerine odaklanacaklarını belirtti. Koalisyonun kurulması halinde CDU/CSU’nun 208 ve SPD’nin 120 sandalyesiyle koalisyonun toplam 328 milletvekili sayısına ulaşılması öngörülüyor.
Parlamentoda CDU/CSU yüzde 28,5 destek ile 208 sandalye kazanırken, AfD yüzde 20,8 oy oranıyla 152 sandalye, SPD yüzde 16,4 oyla 120 sandalye, Yeşiller yüzde 11,6 85 oyla sandalye, Sol Parti yüzde 8,8 destekle, 64 sandalye kazandı.
Meclise 19 Türk Kökenli milletvekili girdi
Seçimlerde 19'u Türk olmak üzere toplam 41 göçmen kökenli milletvekili parlamentoya girmeyi başardı. AfD’nin hiçbir Türk kökenli aday göstermediği seçimde meclise girmeyi başaran Türk kökenli milletvekillerinden Aydan Özoğuz, Metin Hakverdi, Macit Karahmetoğlu, Derya Türk-Nachbaur, Hakan Demir, Mahmut Özdemir, Serdar Yüksel SPD'den.
Serap Güler, Tijen Ataoğlu, Dr. Hülya Düber ise Hristiyan Birlik'ten parlamentodaki yerini aldı. Sol Parti'den de Gökay Akbulut, Ferat Ali Koçak, Cansu Özdemir, Cem Hamit İnce, Edis Mirze, Nils Ateş Gürpınar, Cansın Koktürk, Yeşiller: Filiz Polat, Ayşe Aşar parlamentoya girdi.
Meclisteki 630 sandalye, eyaletlerin nüfus oranlarına ve partilerin aldığı oy oranlarına göre dağıtıldığı için bazı milletvekili adayları, doğrudan seçim bölgelerinden en yüksek oyu almalarına rağmen Federal Meclis’e giremedi. CDU/CSU’dan 18, AfD’den 4, ve SPD’den 1 milletvekili seçildikleri halde meclise giremeyen isimler arasında Türk kökenli Melis Sekmen ve Sertaç Bilgin de bulunuyor.
Sol parti ve AfD’nin sürpriz yaptı: ''Genç seçmen aşırı sağ ve solu destekliyor''
Seçim sonuçları, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı söylemleriyle dikkati çeken AfD’nin yükselişini gözler önüne serdi. Ana muhalefet partisi konumuna gelen AfD, yeni hükümetin halkın beklentilerini karşılayamaması halinde bir sonraki seçimlerde iktidara gelebilir. Ayrıca, AfD'nin Avrupa’daki sağ popülist hareketlerle iş birliğini artırma ihtimali de bulunuyor.
Yüzde 5’lik seçim barajını geçip geçemeyeceği tartışılan Sol Parti, yüzde 8,8 oy alarak Federal Meclis’e girmeyi başardı. Alman basını, bu başarıyı ''Sol Parti küllerinden doğdu'' başlıklarıyla duyurdu. Almanya’da yeni hükümetin nasıl bir yol haritası çizeceği ve AfD’nin yükselişine karşı nasıl bir strateji izleneceği, ülkenin siyasi geleceği açısından büyük önem taşıyor. Almanya'da yapılan seçim analizlerinde, yaşları 18 ila 29 arasında değişen genç seçmenin çoğunlukla AfD veya Sol Parti'ye destek verdiğini gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: