(İSTANBUL)- “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edilen akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi çıkışında ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Ör, “İnsanın özgürlüğünün bu kadar kolayca elinden alınabilmesini tekrar tekrar gözden geçirmek zorunda olduklarını düşünüyorum. Düşünce özgürlüğü olmalı. Ama öncelikle düşünceye sahip olmak gerekiyor ki özgürlüğün ne denli önemli olduğunu tekrar tekrar hatırlayalım ve hatırlatalım... Ben buralıyım. Burada doğdum. Burada öleceğim. Ne mutlu Türk’üm diyene demiştim. Yine aynı duruşa devam edeceğim. Sonuç itibarıyla biz hiçbir yere gitmiyoruz. Buranın gerçekten vatanseverleri olarak ülkemizde yaşayan her şey için bu mücadelenin içindeyiz” dedi.
Akademisyen Çiğdem Bayraktar Ör’ün “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde 91. Asliye Ceza Mahkemesi’nce bugün yapıldı. Mütalaasını açıklayan savcılık, cezalandırmayla birlikte tahliye talep etti. Mahkeme, Ör’ün tahliyesine karar vererek duruşmayı 11 Mart tarihine erteledi.
31 Ocak’tan bu yana Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ör, öğleden sonra tahliye edildi. Ör’ü kapıda ailesi, yakınları ve avukatları karşıladı. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Ör, şunları söyledi:
“İnsanın özgürlüğünün bu kadar kolayca elinden alınabilmesini tekrar tekrar gözden geçirmek zorunda olduklarını düşünüyorum. Düşünce özgürlüğü olmalı ama öncelikle düşünceye sahip olmak gerekiyor. Ki özgürlüğün ne denli önemli olduğunu tekrar tekrar hatırlayalım ve hatırlatalım. Vicdani bir karardı bu. O nedenle haklıyız kazanacağız, diyeceğiz. Çünkü biz, gerçekten herkes adına herkes için bu mücadeleyi verdiğimizi düşünüyoruz. Benim gibi gerçekten düşüncesinden ötürü yatan vatansever insanlara yapılan bu muamele asla ama asla kabul görmeyecektir. Bir kez daha anladık ki özgürlük bu kadar kolayca elden alınamaz. Benim en büyük imtihanım oldu. Çok insan biriktirmenin yanı sıra ülkemizde de çok güzel insanlar varmış. Bir daha bunu görmüş olduk.
“Haklıyız, kazanacağız”
İyi ki dedik, iyi ki Türkiye’deyiz, iyi ki Türkiye Cumhuriyeti devrimlerine, ilkelerine, değerlerine sahip büyümüşüz. Ben buralıyım. Burada doğdum. Burada büyüdüm. Burada öleceğim. Ne mutlu Türk’üm diyene demiştim. Yine aynı duruşa devam edeceğim. Sonuç itibarıyla biz hiçbir yere gitmiyoruz. Buranın gerçekten vatanseverleri olarak ülkemizde yaşayan her şey için bu mücadelenin içindeyiz. Her zaman da öyle olacağız. Bunun bir partisi yok. İnsana yakışan her şey için bir mücadele alanı var. Yani biz evrensel değerlere, ilkelere, Cumhuriyet devrimlerinin yaşaması gerektiğine inanırız. Bunları savunmaya da nefesimizin sonuna kadar devam edeceğiz. Dolayısıyla haklıyız, kazanacağız.”
Yorumlar
Kalan Karakter: