(İZMİR)- Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yılında Balçova Belediyesi’nin konuğu olan Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, bina yapımlarında sismik izolatör (kauçuk sistem) kullanarak hayatta kalmanın mümkün olacağını, bunun da sadece yüzde 15 artı maliyet getireceğini söyledi.Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin ikinci yıl dönümünde Balçova Belediyesi tarafından Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki'nin katılımıyla "Türkiye Japonya arasındaki afet önleme farklılıkları" başlıklı seminer düzenlendi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen seminerde Moriwaki, Türkiye’nin tanınmış deprem uzmanlarından Merhum Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’yı anarak, “Rahmetli Ahmet Mete Işıkara, ‘Deprem değil bina öldürür’ diyordu. Ben de aynı düşüncedeyim. Sağlam bina yaparsak hayatta kalabiliriz. 2020’deki İzmir depreminde yıkılan binalarda deniz kumu kullanıldığı ortaya çıktı. Kumun içinden deniz kabukları çıkmıştı. O depremde o kadar binanın yıkılmaması ve o kadar can kaybı olmaması gerekiyordu. Bu nedenle binalarımızı kauçuk sistem olarak bilinen sismik izolatörler kullanarak yapmalıyız. Bu da en fazla yüzde 15 artı inşaat maliyeti demektir. Düşünsenize, yüzde 15 daha fazla ödeyerek hayatta kalacaksınız. Bunu kim istemez” diye konuştu.
''7, 7.5 şiddetinde deprem olabilir
Bir süredir gündemde olan ve Yunanistan’ın Santorini Adası açıklarında yaşanan depremlere de değinen Moriwaki, şunları söyledi: ''Santorini açıklarında 10 günde 770’ten fazla deprem oldu. 3.4’ten, 5.3’e kadar. Bölgede 6 hafta içerisinde 7, 7.5 şiddetine kadar deprem olabilir. Burası Bodrum’un karşısında kalıyor. 171 kilometre mesafe var. Ancak böyle bir deprem Çanakkale’ye kadar hissedilir. Bodrum, Marmaris, Muğla ve Datça yoğun şekilde hisseder. Tsunami olursa da buralarda 1 metre olur. Santorini’de ise 5-7 metre arası tsunami olabilir. İzmir’e ise tsunami gelmez. İzmirlilerin tsunami konusunda tedirgin olmasına gerek yok.''
Türkiye’nin dünyada en çok deprem olan ülkeler sıralamasında 6’ıncı sırada olduğunu belirten Moriwaki, deprem gerçeğinin kabul edilerek devletin tüm kurumları ve halkın hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi. 35 yıldır Türkiye’de yaşadığını ve kendisini Türk gibi hissettiğini belirten Moriwaki, şöyle devam etti:
''Türk bir mimar ve mühendis olarak utanıyorum ve üzülüyorum. Türkiye’de büyük deprem olmamasına rağmen can kaybı bakımından dünyada 3’üncü sıradayız. ‘Allah korusun’ demek depremleri engellemiyor. Güneşin doğumu kadar doğal bir şekilde deprem olacak. Hep birlikte üzerimize düşeni yapmalı ve önlem almalıyız.''
Tatbikat yapılmalı Şiddetli depremler yaşayan Japonya’nın cep telefonlarında deprem uyarı sistemi kullandığını anlatan Moriwaki, önceden sinyal geldiğini, doğalgaz sisteminin kapandığını ve hızlı trenlerin durduğunu belirtti. Japon halkının depremle yaşamayı öğrendiğini, şu anda okullarda ve mahallelerde ayda bir kez deprem tatbikatı yapıldığını kaydeden Moriwaki, Türkiye’de yılda bir kez dahi olsa akıllarda kalacağını dile getirdi.
“Deprem Rehberi” adını taşıyan bir çizgi roman da yazdığını kaydeden Yoshinori Moriwaki, deprem ve göçük sonrası oluşması muhtemel yaşam üçgeninde su şişesi, toz maskesi, tuz, çikolata ve metal düdük bulundurulması gerektiğini hatırlattı. Deprem çantasının ise evin giriş kapısının yanına konması gerektiğini kaydetti. Deprem anında merdivenlerin kullanılmaması gerektiği uyarısında da bulunan Moriwaki, semineri Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözüyle bitirdi.
Seminer sonunda Belediye Başkan Vekili Korcan Uçman tarafından Moriwaka’ya ve Japonya İzmir Kültürler Arası Dostluk Derneği temsilcisi Hatice Ekinci’ye fidan sertifikası verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: